Bir hastanede kaldı hatırası ölümün,
Bir de kabristandaki defin törenlerinde.
Koskoca hayattaki şu kısacık bölümün,
İzi kalmaz mevtayı bile görenlerinde.
Ölene dek insanlar ölümsüz gibi yaşar,
Her gün ölüm kendini hatırlattığı halde.
..
Bir villa ki emanet, iki aylık bir süre.
Öyle güzel manzara, gizlemiş sanki küre.
Önümde uzanıyor körfezin mavi rengi,
Bir doğa harikası, bozulmamış ahengi.
Dudağımda bir kadeh, balkon geniş, havadar.
Karşımda duruyor yemyeşil sıra dağlar.
..
Daim üzülürüz nerde o eski bayramlar diye
Tebrikli kartlı manzara resimli allı pullu hediye
Bitti hepsi artık hep toprağa gömüldü hep geriye
Birazı ekonomik nedenlerle birazı da domuz gribiyle...
..
Baktım pencereden dışarıya
Sürekli değişen bir manzara
İndim hayalen şehrin içine
Baktım insanlara dikkatlice
Kimi üzgün kimi de sevinç içinde
Dışarıda bir hayli soğuk hava
..
Yorulmuş imparatorluk
Yorulmuş 2. Abdülhamit
Bırakmış onu kollarından
İzmir halkının da yardımıyla
Bırakmış onu denize karşı.
Bütün güzelliği ve ihtişamıyla.
..
Hayır mı şermidir bu nasıl iştir,
Sordum cümle alem bilen olmadı.
Ne bir memnun olan ne gönül hoştur,
Dertsiz insan yokmuş gülen olmadı.
Gördükçe manzara yürekler dağlar,
İki gözü pınar durmadan çağlar,
..
Daim gördüğümüz manzara bir kafeste bir minik kuş
Uzun zamandır alıştığı sahibi yanında ya hava ona hoş
Sakınırdı kendini saldırmak isteyen kediden köpekten
Çıkmaz istemezdi altın değilse de o paslı kafesten...
Bir gün aldı sahibi onu nedense çıkardı kafesinden yuvasından
..
Kör bir heyecanın cezbesi midir?
Sana cesareti sağlayan kuvvet.
Söylenmemiş lafın ebesi midir?
Hasretle beklenen bir kuru evet.
Yeni ümitlerle tüm kaçamaklar
Yorgun mu düşürdü bu basamaklar?
..
Atatürk, bağımsızlığını yitirmiş, orduları dağıtılmış, bütün tersanelerine girilmiş, bilfiil işgal edilmiş bir ülkenin insanlarının başına geçmiş, topyekûn ulusal bir direniş ve ulusal bir kurtuluş savaşı ile düşmanları yurttan attıktan sonra bugünkü modern Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuştur.
Türkiye'nin bir tek lideri vardır. O da Atatürk'tür. Atatürkçülük sayesinde dimdik ayaktayız. 'Vatanın bütünlüğü, milletin bölünmezliği' Onun attığı temeller üzerinde sembolleşmiştir. Cumhuriyetin ilke lerine ve devrimlerine karşı birkaç sözümüz olacaktır.
Kişisel çıkarlarına toplumu araç ederek ve onları saptırarak başka maceralara götürmek isteyenler az da olsa vardır. Sağduyu sahibi Türk Ulusu, ne aldatanlara, ne de aldatılanlara asla itibar göstermeyecektir. Atatürkçülük bir ülkü¬dür. Birlik ve beraberlik ülküsüdür. Kellesini koltuğuna alarak 'yedi düvele' karşı ulusunu savunan bir lidere anlaşılmaz bu tutum neden? Nereden kaynağını alıyor bu bezirganlar? Adeta, 'Neden kurtuluş savaşı verildi, neden bu devlet kuruldu? ' diyecek kadar gaflet ve dalalet içinde olan bu insanlara ne demek gerekiyor acaba? Kükreyen aslanların diyarını, fısıldayan rüzgârın göklerini, solmuş dökülmüş yapraklarımı yeşillenmesini kimler sağladı? Yanıtı: Atatürk! ..
Atalarının, şehitlerinin kanlarının fışkırdığı her karış toprağın savunması için canını ortaya koyan kimdir? Yurdun tüm bacaları yıkılmış, orduları dağıtılmış, bütün tersanelerine girilmiş, bayrakları çiğnenmiş, ezanları susturulmuş, ülke bilfiil işgal edilerek mallarına el konulmuş, zevklerin soğukluğunda, şehitlerin mezarlarının başın da şehvet rakslarının yapıldığı, kadınların düşman kollan arasında, çocukların düş¬man süngüsü ucunda yaşatılmaya çalışılan bir ülkeyi kurtarmanın kutsal bir görev olduğunu unutmanın ne demek olduğu elbette malumdur.
Çağımızın yaşam sürecinde gördü¬ğümüz liderini kaybetmiş Yugoslavya'nın bir bölümü, Afganistan'ın bunalımlı yanı ve egemenlik koşulları, Irak'ın çeşitli bahane¬lerle kişisel çıkarları uğruna karşılaştığı insanlık suçu, Lübnan'ın ve Filistin'in yaşadığı koşulların tümü ulusal ülkü ve lider yoksunluğundan kaynaklanmıyor mu?
87 yıl önce Türk Ulusunun yaşadığı o karanlık günlerin yediden yetmişe herkes tarafından bilinmesi gerekir.
İşte bu koşullar içinde Türk Ulusunun önüne atılarak yürekleri titreten vahşetin, gaddarlığın, yamyamların dahi yapamayacağı insanlık dışı saldırının hatta onların işbirlikçilerinin karşısına çıkarak onları yok eden kimdir? Ezanları sustur¬makla da kalmayıp mabetlerimizi kapatan, köylerimizi-kentlerimizi zapteden, yakıp yıkan, surlarımızı, hisarlarımızı, camile¬rimizi, türbelerimizi hatta ölülerimizin kemiklerini tutuşturup yakanlara kim 'Dur! ' dedi? Muhakkak ki Atatürk'ün önderliğinde Türk Ulusu.
..
Ne büyüleyici bir manzara
Burda olmaz heryerdeki kargaşa
Geceleri ne güzeldir
Gerdanlık olur bu dünyaya
Dar sokaklar,taştan evler
Sevgiyle bakan sıcak insanı
..
Kösedağ yücedir Zara engini
Yaylaya çıkarlar fakiri zengini
O güzel çiçekler dökmez rengini
Durup eylenmeli orda bir zaman
Kösedağı derler büyük manzara
Bir yanı Suşehri bir yanı Zara
..
Kelebekler vadisi cennetin bir köşesi
Babadağ etekleri gör onların neşesi
Mükemmel bir manzara harika bir kumsalda
Yamaçlarda makiler kuşun sesi her dalda
Çeşit çeşit kelebek rengarenk bayram gibi
Mavi yeşile kardeş bak Akdeniz'in dibi
..
Ş Ü P H E
Hayalimde bir değil bin manzara
Her saniye değişiyor çizemiyorum.
Yüzbinlerce nokta biri anahtar
İşte o noktayı sezemiyorum.
..
Aynı olmasın hiç bir şey ne çıkar
Sebebim hazır...
Sensin,varsın,burdasın...
Daha gelmedin ama aklımdasın...
Şarap böyle bir şey
Kanını tutuşturuyor
Her baktığın yer burda manzara oluyor! ...
..
hani vardırya bir soru sorulur
bir adaya düşersen yanına alaçağın üç şey nedir
sorsana bir bana
cevabım sen sen sen
sen varken üşümem gülüşün ısıtır içimi
sen varken acıkmak susamak yok
müzik dersen sesin yeter bana
..
Sen çok güzel bir manzara,
Ben de bir ressam misâli,
Elimde fırçayla boya,
Çizemedim güzel seni.
Sen karmaşık bir problem,
Ben de bir hoca misâli,
..
Yüreğinin
Kıyılarında gezdim
Senden habersiz,
Hayalimdeki düşleri
Seyrettim
Manzara bir başka,
Yudum yudum
..
Tek kişide kalsam dünyada,
Gelmese de kimseler yanıma,
Yeminler olsun tanrım sana,
Bozmayacağım kendimi asla.
Tattırmadın bugüne dek sıradanlığı,
Taç yaptım hep kendime kutsalı.
..
Ne kadar zalimmis şu kahpe felek
Yavrumu elinde kaçıramadım
Daha kanat çırpmasını bilmeden
Yuvadan Büyütüp uçuramadım
..
Yolunda ayağım gölgeme takıldı.
Düştüğüm duruma türküler yakıldı.
Kaçtı gitti tren, gözüm paslı rayda.
Benden çok var ayna döşeli sarayda.
Gölgem benden uzun, kopkoyu karanlık.
..