NİYAZİ SAKAR MANZARA ŞİİRLERİ

NİYAZİ SAKAR MANZARA ŞİİRLERİ

Niyazi Sakar

Tarih yirmi sekiz mart,yer deniz kıyısı Akdeniz
Hava bulut mu bulut yağmurla barışmış deniz
Grileşen deniz gökyüzüyle yüz göz olmuş
Gemiler çakılmış sanki tabloya, ufuk belirsiz dümdüz olmuş..




Aldırma sen soğuğa, delicesine yağan yağmura
Bak canlı tablo manzara karşıda bak doya doya
..

Devamını Oku
Niyazi Sakar

Uzunca bir deniz kıyısında plajın yıkanmış kumunda
Güneşin gülüp insanları güldürdüğü sıcak bir gün
Arkasına bakmıyordu garip, çünkü yoktu kimse umurunda
İçinden geldiği gibi hayallarini yazdı çizdi üzgün üzgün



Büyükçe bir kalp şekli içinde isimlerin aynısı
Bir ok saplanmış kalbe daha içinde sancısı
Etrafına çizdi güneşi yeter artık daim gece yarısı
..

Devamını Oku
Niyazi Sakar

Daim üzülürüz nerde o eski bayramlar diye
Tebrikli kartlı manzara resimli allı pullu hediye
Bitti hepsi artık hep toprağa gömüldü hep geriye
Birazı ekonomik nedenlerle birazı da domuz gribiyle...




Zaten herkes uzaktı tebrikten üç kontorün başında
O eski günleri unutanlar acep şimdi kaç yaşında
..

Devamını Oku
Niyazi Sakar

Daim gördüğümüz manzara bir kafeste bir minik kuş
Uzun zamandır alıştığı sahibi yanında ya hava ona hoş
Sakınırdı kendini saldırmak isteyen kediden köpekten
Çıkmaz istemezdi altın değilse de o paslı kafesten...


Bir gün aldı sahibi onu nedense çıkardı kafesinden yuvasından
Sevinçli idi kuş değişmezdi sahibini değerli idi kaybettiği anasından babasından
Olsa idi o an kendine uzatılan el çırpınır ölürdü korkusundan
Ve boyun eğdi severek verdi boynunu Sende mi Brütüs senaryosundan
..

Devamını Oku
Niyazi Sakar

Evimizin duvarında yağlı boya eski bir resim var doğa manzaralı

İki dağ arasında sıkışmış bir güneş iki el arasındaki kafa misali

Etraf yeşillik,ağaçlar, akar pınarlar kurumaz kendimi bildim bileli

Sararmayan yeşillik, batmayan güneş babam dedi ''yaşı benden epeyce eski''



..

Devamını Oku
Niyazi Sakar

Yıl 1982,Mevsimlerden en sıcağından yaz,aylardan haziran temmuz ayları...Antalya'da oturan ablamlara ziyarete gitmiştim.Mevsim yaz veya kış olması pek önemli değil.Çünkü gençlik var yani hiç durmadan esen kavak yelleri var (Hakim olunamayan) ve bu bende bazan fırtınaya dönüşebiliyor veya hiç esmediği de oluyor.

Bir gün duydum ki akşama açık hava konseri var unutamadığım ''Unutulur''Şarkısıyla Banu ve ''Sizlerde bir buluttunuz''şarkısıyla Edip Akbayram geliyor.Tabi şimdi ismini unuttuğum bir kaç şarkıcı da vardı....

Ben gündüzden akşamın konser olacağı alana konser saatı olan 20.00 'ye kadar dolaşıyordum.Tabi bu arada gezerken gözümün iliştiği bazı duvarlara yazılmış''Acıyan Damarını Kes..'' ''Allahım sen beni dostlarımdan koru ben düşmanlarımla savaşmaya razıyım..'' Gibi yüreği yananların yüreği yakan yazılarını da okuduğumu söylemeden geçemem...

Konseri izledim konser bitipde eve doğru ilerlerken bir ara bir kadının çığlığı beni ürküttü ki ne konser ne Banu ne de Edip Akbayram Aklımda kalmadı. Farkettiğim manzara şu idi:Alkollü bir zat yolda yalnız başına giden kadına sarkıntılık ediyor ve kadın buna karşı koymak amacıyla olanca gücüyle bağırıyor, el ayak hareketiyle adama vurmaya çalışıyordu.Etraf pek aydınlık, pek emin değildi, biraz uzaktaki sokak lambasının loş bir havası vardı.Dururmuyum. Ben adama doğru koştum durumu çok net öğrenmeye gerek görmedim ve adama bir-iki tane vurdum adam o anda gelen dolmuşa atlayıp bana küfürler sarfedip kaçtı.O anda kadının üzerindeki iç çamaşırı görünüyordu(Sütyeni) Ben hava nasıl olsa sıcak ve turistik bir yer nasıl olsa farketmez diye,cebini boşalttıktan sonra atletle kaldım gömleği kadına verdim.

Fakat o bağırmalara çağırmalara etrafta bulunan bir taksi durağından gelen üç-beş şoförün konuşmaları ortalığı bir daha berbat etti şoförlerden birisi bana:

..

Devamını Oku