Haliç'e akşam güneşi misafir
Sütlüce İhsan Baba'da aile ortamında uykuluk
Piyerloti'de dizboyu manzara
Seni unutabilecek miyim İstanbul
hadi kahve içmeye Çamlıca'ya gidelim
..
Keçi sütü ile karışmış soğuk vanilya tadında
Sıcak yaz gecelerinde
Kanlıca da şekerli yoğurt
Ve iki dilim Sütlü Nuriye tabağımda
Arada bir bardak da buzlu soğuk su
Arkasından bol telveli Türk kahvesi
Seyrine doyulur mu Boğaz’ın yaz geceleri
Göksu, Beykoz Korusu
..
Birkaç ağaç, birkaç kulübe
İstanbul'un Davos'u Memnuniye
Richmont Otel gölün kenarına bağdaş kurmuş,
Dedeman Otel tepeye oturmuş,
Green Otel Kartepe'ye otağ kurmuş
Başı dumanlı tepeler soğumuş
Kar yağmış Kartepeye
Ölürüm İlmiye, Memnuniye'ye
Derin bir soluk
En güzel hediye
..
Bayramlarda Dolmabahçe önlerinde ışıklandırılmış harp gemileri
ve karşı kıyıda demirlemiş ışıl ışıl Kız Kulesi
yerini renk değiştiren Boğaziçi Köprüsü'ne terk etti
o zamanlar Şirket-i Hayriye vapurlarında
lacivert takım elbiseli şapkalı görevli
lüks bölümde oturanlardan
fark ücreti alır bilet keserdi
Eminönü'ne İstanbul denildiği sıralarda
Henüz otomobil saltanatı yeni başlamıştı
..
Gel güzelim biz beraber
çakıllı iç bahçede
baş başa olalım mavi çamın altında
okkalı dibek kahvesi gelsin
zarflı kallavi porselen fincanda
karanfil melisa küpe çiçeğinin
kokusu karışsın dumana
şakısın ispinozlar fülüryeler sakalar serçeler bülbüller
bitmesin bu cennet bahçelerini anımsatan manzara
demdeme ve şakşaka
..
Kimsesiz bir ev buldum Sapan'da
Camları kırık dökük, içerisi soğuk, yıkık
Duvarlar çatlak, banyo ve mutfak derbederdi,
İçimden derlemek toplamak geldi
Bu iş bana göre değil, mecalim tükendi,
Manzara güzel göle bakıyor,
Sırtını Kartepe'ye yaslamış sallanıyor,
Bin metrekare bahçe bahçivan arıyor
Göl manzarası harika gönül baktıkça dinlensin,
Yoruldum dostlar başkaları ilgilensin
..
Alkış gibi geldi kulağıma sahile vuran dalga sesleri,
Hızlı yağan yağmur ve ikindinin sıcak nefesi,
Gün artık kendini akşama terk ettiğinde,
Güneş ufukların ardına gizlendiğinde,
Akşam ezanı hızlı hızlı seslendiğinde,
Sahili yürüdüm telaşsız, muntazam adımlarla,
Daldım düşüncelere, ufak sandallarla.
Denizde dalga vardı, kalbimde fırtınalar,
Yağmur sıklaştı, saçlarımdan omzuma aktı damlalar.
Güneş ufukların ardına gizleniyordu,
..
Benekliporos'ta laf çokdu.
Palavralara karnı tokdu.
Terinos'a da çok nasihat etmişti ama,
kim dinler? Dik kafalıydı o.
Amcası kekik suyu iç dedi,
Terinos inadına rakıyı tercih etti.
Alkol sofralarında, gri dumanlı masalarda
Ömrünü tüketti, inat adam,
sevimli ihtiyar.
..