Aysız gecelerde Mansur du yüreğim
İçimde yarına dair mutluluk ışıkları,
Dilerim kan oldu,
Enel hak dedikçe döktüğünüz yaşlar.
Ben öğrettim içimdeki tanrıyı
Zamanın arta kalmış çocuklarına.
Ben insanım dedim,
bendedir her kelimenin sırrı.
Bendedir içteki dinmeyen deli fırtına,
Fırtına dinsin diye astılar beni,
Bedenim param parça salınır hala.
Serin eser rüzgarlar da
Ben bazen Yusuf’um derin kuyuda
Bazen bir uzak esintiydim,
Umut dağının eteğinde solan
Bazen Tanrı’nın uzun bacaklı yaramazı…..
Minareler uzun gölgesinde
kısalır iken insanların aklı,
Medeniyet denen tortu üstünde basarak
Enel hak dedim çarmıha gerildim…
Elimdedir mührü, Tabiat ananın ve evrenin
Tarihin camlarına vurdum sıkılı yumruğumu
Bir ormana kapattım benliğin yüreğini…
Duyan olmadı sesimi
Asılmış bedenler kaldı benden geride.
Yüzünün mahyasını, dilencilere satmıştı insanlık...
Şimdi al bu sürgün, ıslak yalnızlığımı
Bitsin gayrı bu sayıklamalarım.
İçimdeki sana büyüyen bu sevdayı
Yüreğindeki darağacına as gayrı, ey hayat,
Ellerini tutamamanın verdiği hüzünle
çekip gideyim sonsuzluğa…
Mayıs 1994 O geceden kalanlar..
Abdullah Oral
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta