Çiçekler küsecek toprağa
Yapraklar dallarından düşüp sararacak
Çocuklar çıkmayacak sokaklara
Ve sen bana asla gelmeyeceksin
Ah Açelya, adın dudaklarımda
Hangi çirkef bakış söndürebilir nurunu
Hangi ilahsız kandırabilir yalanlarıyla
Çirkin gülüşmeler, alaycı bakışlar
Yaklaşabilir mi parıldayan güneşe
Denk olabilir mi sana ?
İkimiz için de yolun sonu
Hüzün çiçekleri yeşeriyor şimdi
Kaldıralım başımızı gökyüzüne
Veda kuşlarına el sallayalım
Bekledim...
Bizim eve geç gelir bahar
Evlerin ışıkları yanarken
Karanlıkta kalır bizim ev
Ses gelmez ,dumanı tütmez
Bizim ev yalnızdır her daim
Vakit geç
Tutunuyor zaman
Havva'nın ellerine
Geçmek bilmiyor hasret
Hem bir nefes eşiğimde
Yalvarışlar duyorum
Nasıl ki eziliyor karıncalar
Eziliyor iri bedenler
bir karınca misali yahut daha beter
amansız bir haykırış
Yürüyorum...
Yürümek bile parayla
Nerde yolun kuytu köşesinde yürüyen
Eğik başlı görsem anlarım cepleri boş
Yürümek bile özgüven ister
Parmaklarımın üzerinde kelimeler
Boğazımda eller
Bir itiş kakış içinde
Görünüyor ufukta hayaller
Açarım kaparım gözlerimi
I.
Hiçbir gülüşün seninki gibi güzel olmadığına
Hiçbir sözün seninki gibi acı olmadığını bildiğim kadar eminim.
Bütün yalanları karşıma alabilirim gibi geliyor bazen
Bütün yalanlarını sineye çekebilirim diyorum kendi kendime
I.
Binlerce yıldır uyuyan bir aptal görüyorum
Duvara çakılmış yalnız çivi
Suçlamadan duramıyorum geçmişi
Düşmüyor yakamdan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!