Seni ektim asırlarca Manolyam
Kahırlı tohumlarla birlikte ektim
Yemişlerin taze taze sunulduğu mevsimlerde
Kararıp giden gökyüzünde ektim.
Bir tomurcuk beklercesine
Topladım seni gözlerimden yağmurlara
Sırılsıklam topladım seni yalnızlıklara.
Bahçemde büyü diye ektim sırma sırma
Sakladım saçlarını tel tel
Koklayım diye her dem sırrıma.
Seni Manolyam, güzelsin diye belki
Belki bir tırpan işlemez iliklerine
Gözlerine bir rüzgâr değmez en serinden
Ve soldurmaz seni dehlizlerinde karanlık
Evet, belki de korkutmaz diye yalnızlık
Bahçemde ektim seni Manolyam,
Gönül bahçemde
Bembeyaz bir perde üstüne nur saç diye
Manolyam, seni ektim bahçemde.
Manolyam, sen ki tohumları meyvadan,
Farksız gibi olgunlaşmış bir ayvadan
Saçak saçak sarkıtılan tohumların
İplik gibi tane tane selamlıyor
Aylardan Eylül'ün veyahut Kasım'ın
Kapkaranlık bir rahminden selamlıyor.
Öpülesi yapraklarından süzülen
Tel tel, havlu saçaklarında çözülen
İpil ipil yağan yağmurun kalbinde
Ektim seni Manolyam, nemli bahçemde.
Bahçem ki dünya sığmaz, güneş yer arar
Gök desen sıra bekler, tek sende karar.
Manolyam, salkım salkım meyven isterim
Yapraklarında dolanıp gözlerinden
Ve öpülesi sözlerinden isterim.
Ah Manolyam, yer üstüne yer beğen
Yayla serinliğinde, rüzgârı göğüsleyen
Sarmalayan, bir ben gibi sevdayı
Sarmalayan, bir sen gibi doğayı
İstersen Karagöl'den, nemli Sakarya
Yahut Rize'den süslenmiş birkaç yayla
Ah Manolyam, yer üstüne yer beğen
Aşkın serinliğinde, rüzgârı göğüsleyen.
Bezgin bakışlarıma çeşme gibi serpil
Yağsın gök kubbe üzerime ipil ipil
Sen ki bulutların şu mukaddes mihrakı
Zihnimde yeşeren dalların âfakısın
Yeryüzü denilen şu sırmalı köşkte
Manolyam, bahçemdeki en güzel takısın.
Seni ektim Manolyam, sarıl diye bana
Yıldızlar topladım saçlarına ve sana.
Bir kurşun gözümden düşerken ah Manolyam
Saçların düştü aklıma eyvah Manolyam!
Gitmek bilmez şarkıların dehlizlerinde
Kalbim pelperişan aşkın denizlerinde
Almış bir vagon sırtına koşuyor durmadan
Tâ çarpıncaya dek gözlerine Manolyam.
Bir dolu kâdeh, gözlerinde billur billur
Bir kızıl fesleğen, öpüşlerinde durur
Sarımtırak saçlarında yüzer manolyam...
Sen ki yamaçlarımda bir servi hıraman
Katre katre, yağmur gibi akan sevdamsın
Şakaklarımda kervansaray yahut odamsın...
Manolyam, bu kirpi gözlerinden birer ok;
Dilerim fesleğen sözlerinden, böylesi yok...
Saçıldı aklım ve fikrim yahut nazariyem
Saçıldı köklerine kalbim, artık gidemem.
Bir çeşit tutsak gönlüm bahçemdeki sevdaya
Bu sevda sensin, işte bahçemdeki Manolya!
Uyut beni saçaklanmış kahve köklerinde
Sözlerinde sev, büyüt beni hep göklerinde.
Sorgusuz bir ayet düşün yahut ister sevdam
Ki dilersen bahçemde ektim seni Manolyam.
Sabah koşarım öpücükle yapraklarına
Taparım kokunu duyduğum topraklarına.
Sarmaşık bir çiledeymiş gibi ah Manolyam,
Cennet dallarına takıldım, eyvâh Manolyam!
Bir sevda misali serpiliyor karanlıklar
Bense gövdemde arıyordum bir çiy tanesi
Düşüyordu ellerime bir aşk kestanesi
Bir sevda misali serpiliyor karanlıklar.
Manolyam, sarıl saçlarımdan bileklerime
Şu sen kokan, Manolyam sarıl dileklerime.
Geçiyor bir kervan, aşk düzlüklerimden sana
Faytonlarında gözlerimden binbir hâtıra,
Ve binbir nükte yazılmış her bir zerresinde
Eğreti gecelerin soğuk bir gövdesinde...
Vapur güvertesinde donuk bir tahassürsün
Manolyam, dilerim bu özlem bir ömür sürsün.
Eksilmesin ruhuma ektiğim gözlerinden
Bu renk veren Ela'ya sevdiğim gözlerinden.
Sen ki tahayyülü bitmeyen biricik sevdam,
Ah nehirlerinde çıplak benliğim, Manolyam!
Serdi her yana saçlarından tüm bir manzara
Düştüm artık bir sarmaşık gibi saçlarına.
İçindeyim ellerine dokunduğum sarnıcın.
Ah bir taze ayvadan serpilmiş yanakların,
Tıpkı bir hurma, cennetten ta dudaklarıma
Sarılmış ellerin, tutunmuş şakaklarıma.
Bu şaşkın gözlerinden akarcasına sevdam,
Sarılmış bembeyaz yapraklarına Manolyam.
Göğsü kabarık, güçlü güvercin soylarının,
Al gerdanlığına yenik düşen boylarının
Birer yansıması gözlerimden akan çile.
Ah Manolyam, güzelliğin akar dilden dile...
Sarmalar göğsümü aşkla, aheste aheste
Fesleğen sözlerinden akan mahur bir beste.
Ben o besteye Manolyam, pek esir ve tutkun
Donar aklım her gelişinde, kâinat suskun.
Ne yapsın bu dağlar, kar tanesi gömleğini
Mümkün mü çıkarmak iliklenmiş benliğini?
Manolyam, dökülen yaşlarımın bahrevanı
Sen ki gönül toprağımda sevda hükümranı,
Tapan her bir çiçeğin kalbindeki tınısın
Hayallerimin öptüğü tek güzel sanısın.
Ah Manolyam, bundan evlerimiz düşlerimde
Seni ektim Manolyam, tertemiz düşlerimde
Sarılmaya tüm bir elden odacıklarıma
Ve sımsıkı çeşmeli göz kapakçıklarıma,
Ellerinden dudaklarıma bir tadım sâki
Uzanıyor yaprakların toprakçıklarıma.
Manolyam, gözlerim elemli ve bahtiyardır
Senle yaşlanmak genç, ölmek ise ihtiyardır.
Dökülmesine çok var daha bu yaprakların
Ve kararmasına, tapındığım toprakların
Sulanmaz yağmur tıpırtısıyla bakışların
Köklerine sinen duruyorken gözyaşlarım
Ne hâcet beklemek minnet dolu bulutları
Damlatmak günah, şu ispirtolu bulutları
Ayırdım sana taze pınarlardan birkaç yaş
Manolyam, sen kalbime yorgan, fikrime sırdaş
İçerimde pınar serinliğinde bir âfâksın
Şu çorak memleketteyse verimli bir topraksın.
Sen gözlerimde çeşme, sözlerimde sevgisin
Yer, gök, kâinat bazen, sen bir tutam nefessin...
Bugün, sabahına kıvılcım bir ateşpâre;
O pak gözleriyle koşuyor tatlı bir yâre
Bu yangın bir çehresini çalmış gibi senden
Bu yangın, bir bayramdır ve alevi göğsünden
Hatta gözlerinden almış çakıl taşlarını
Ay mahcemalini, hilalse o kaşlarını
Güneş saçlarından doğmuş bayram sabahına
Yağmurlar umutlarımızın kuytularına,
Bir sen yalnızca düşlerime, bir sen kalbime
Bir sen gibi doğdun, yalnız bir sen yüreğime.
Manolyam, gözlerinden beslenir bu yangınlar
Manolyam, sözlerinden seslenir bu yangınlar...
Ve ben Manolyam, bu bayramların hayranıyım
Kınında durmayan gözlerinin kurbânıyım.
Kıldan ince bir teslimiyet sundum ellerine
Bir ömür kapılsın istersen bütün sellerine
İsmailin sunulmuş hizmetine bir bıçak
İbrahimse cennette durmadan ağlayacak
Bense Manolyam, hayata bir urgan sunarım
Dilersen Manolyam, hayata urgan sunarım
Şerefli bir yaşam adına sevdiğim, Manolyam
Bayramların yangın tanesi, biricik sevdam...
Buğulu havalarda gözyaşlarıma tercüman
Bir çiy tanesi, yapraklarına masmavi konan,
Bir çiğdemin sararmışlarına hasretken böyle
Nasıl da dursun yağmurlar
Bu fırtına, bu boran yahut kasırga, hadi söyle.
Söyle de bilelim ne var o beyza gözlerinde.
İçim bir deniz şimdi, örtülü bir perde gibi
Teninden beslenir yamaçları, hem de masmavi
Hayal gibi renkler katar cennet ırmaklarına.
Servilerden akıyorken boy boy parmaklarına
Saçılıp durur yatağından akarsu pınarları
Ve susturur güzelliğinle süslenmiş karları.
Fakat ne çare güzelliğine ket vurmak
Güzel olan ancak güzelliğini durdurmak.
Sende birikmiş gibi manzaraların en güzeli
Manolyam, gözyaşlarımın durmak bilmeyen seli,
Sen katre katre göğsümde yanan bir alevsin
Bırak, kalbim büsbütün odacıklarını sevsin.
Sevsin o bembeyaz yapraklarındaki tazeliği,
Ah umut denen şu topraklarındaki güzelliği...
Hep ağlamaklı içimdeki masmavi deniz
Bitmeyecek, yüzüme çizilen sararmış beniz,
Besleyecek gözyaşlarımla hep yapraklarını
Büyütecek arzum, tohumlarla topraklarını.
Manolyam, hiç durmadan yeşereceksin bende
Ektim seni Manolyam, görülmemiş bahçemde.
Yüklüyüm umut tanesi, koca kalyonlarla
Bir bulut yüreğim, yollarında faytonlarla.
Her ağlayışta vefalı yağmurlar indiren
Ben, soluklanışları ince ince sindiren
Ve sunan masmavi gökte birkaç gülümseyiş
Nefes, bir tutam sevda, bilhassa özümseyiş...
Sevgimi okşayan bir el, sahramdaki hülya,
Bu hülya sensin işte, bahçemdeki Manolya.
Şimdi bir kervan, aşk çınarlarımda serinler,
Şimdi bir kervan, güz pınarlarımda serinler.
Sahra genişliğinde zihnim, serin değilim.
Gönlüm, cennet ırmağı fakat derin değilim.
Sevgimi okşayan bir el, sahramdaki hülya,
Bu hülya sensin işte, bahçemdeki Manolya.
Tut ellerimden, kavra tertemiz ellerinle
Kıyına ulaştır o bembeyaz sellerinle.
Ellerim dizlerinde, kollarımda bilekçem
Başkaca yoktu, serabı ömrüme dilekçem.
Sevgimi okşayan bir el, sahramdaki hülya,
Bu hülya sensin işte, bahçemdeki Manolya.
Kayıt Tarihi : 3.11.2023 15:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!