İNSANA SANATA VE SİYASETE BAKIŞIM
Gözümün nuru hacı Bektaş’tan gönlümün sesi Yunus Emre’ye… Mana aleminin sarrafı Hz. Mevlana’dan, Şah Kapısının Piri Sultan Abdal’a… Yürek yangını Ozan Arif’ten, Çile insanı Ahmet Kaya’ya… Anadolu’nun tüm bağımsız sesleri… Mahsuni Şerif ten, Abdürrahim Karakoç’a kadar Anadolu gerçeğini ve çok renkli iklimini Mücerret kıymetler potasında eritmek için! ... Doğduğu ve yoluna baş koyduğu vatana hasret kalan Nazım Hikmet’ten, Kalemine ciğerinden kan çekerek beyin çatlatan N.Fazıl Kısakürek’in fikir dünyasından Anadolu insanının zihin haritasını çıkarabilmek… Buradaki değerlerin hayata hâkim olmasını sağlamak… Ahlaksızlığın ahlak, Edepsizliğin edep olarak algılandığı günümüzde, daha edeplisini görse bile edepsizlik etmeyecek bir fıtrat çizgisi belirlemek… Erkeğinde asalet, Kadınında zeraffeti kaybeden bir toplum değil, her biri diğerinin üstün meziyetlerini tanıyan, kabullenen ve bunu hazmeden nesiller yetiştirmek… Bizans entrikalarını değil, İnsani değerlerin esas alındığı siyasi bir anlayışın hakimiyeti için, hak manada Cumhuriyetçi, Demokrat ve Bağımsız bir hukuk devleti için pervane misali yanıp tutuşmak…
RAMAZAN SARITEMUR
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
