Ben, en güzel gecelerimi Bişkek'te geçirdim.
En güzel gün doğumunu ve en güzel gün batımını Kırgızistan'da gördüm.
18 yaşımda, maneviyatımın bir bölümünü orada bıraktım.
En güzel şiirlerimi hep orada yazdım.
En sayrı hâllerim, orada da buldu ve vurdu beni.
En yalnız hissettiğim yer, yine orasıydı.
Ben, Bişkek'in ara sokaklarına saparak, sitelerinin çevrelerinde gezinerek ve dairelerinin geceleri yanan ışıklarına bakarak, defalarca kez mutlu ve huzurlu bir birlikteliğin hayalini kurdum orada... Defalarca.
Saatlerce köçölörün aylandım.
Bir ağaç seçtim kendime, kendim gibi o ağaç da yalnızdı.
Onu dost bildim, dibine oturdum onun, habire anlattım, döküldüm, paylaştım, ağladım.
Orada da sevdim, Bişkek'te yani. Yine sevilmedim.
Yakınlaştım insanlara, gene garipsendim ve ötelendim.
Bu durum, hayli örseledi beni.
Birkaç defter bitirdim, anı/hatıra defteri. Yazdım, daima yazdım.
Yazmaktan başka çıkar yolum kalmamıştı.
Önce Aslî Hedefe Yolculuk bitti,
sonra Öğürtü'nün temellerini attım.
Schopenhauer'la ilk defa orada tanıştım.
Aforizma kitabımı yazmaya orada başladım.
Pek çok şeyin ilkini orada deneyimledim ve kendimi orada 1800'lü yılların bir sanatçısı gibi hissettim.
Fazlasıyla romantiktim. En doruğundaydım romantikliğin.
Bir mum gibi yandım, ışıdım, fakat yana yana en sonunda tükendim, bittim.
Çepni Serhat ÖZTÜRK
Çepni Serhat ÖztürkKayıt Tarihi : 30.7.2023 10:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!