Icinde bulundugumuz maneviyatsizlik girdabinda bogulurken gönüller... Hani nerede müslümanin derdiyle dertlenen Hakka sevdali yürekler? ... Bir yanda, evlatlari maneviyatsizlik batakliginda bogulan anne ve babalarin caresiz cirpinislari... Diger yanda ahlak mefhumundan bihaber evlat yetistirdigini düsünen anne ve babalarin gafil yasantilari... Hangisine acimali,Hangisine yanmali? ... Buhran icerisinde gecirilen gencligin hesabini kimler verecek? ... Genclerimiz Rabbimizin huzurunda hangimizi sorumlu tutacak? ... Biz elimizden geleni yaptik dedigimizde kurtulabilecekmiyiz,gelmesi kesin olan hesab gününün dehsetinden? ... Imdaat diye bagiran gönüllerin feryadina kulaklarimizi tikayalim, kendi mesgalelerimizde bogulup, bir de kendi yükümüzü herkesin yükünden daha agir bulalim,sonrada gidelim huzuru mahserde helallik isteyelim... Feryadim ve isyanim basta kendi mefsime... Ümmeti Muhammed boguluyor Yetis imdadimiza Ya Rab... envariye arslaner 14 nisan2012
Envariye ArslanerKayıt Tarihi : 14.4.2012 06:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
o satırları
geçmişe dönük nevarsa anılarda
bir bir yaşatıyor yaşıyorum
kutlarım şairim
Alışkanlıklar var, ne kötü!
Vurgun yemiş gibi bir üzüntü;
Neye yarar?
Anlamayana...
Ne aradığını bilmez de ha bre arar!
Nedendir bu ürküntü?
Zaman geç olmadan ver artık bir karar!
Aradığın pek yakınında, hatta canında...
Önce gözlerinle gözlerime bak!
Bir can verdiyse canına cananına,
Dön seyret âlemi, ta yıldızlara ak!
Canından cananından önce gör Yaradanı!
Ağlayana...
Bir ana!
Her sabah avunana...
Ama gözleri görmez, kulakları sağır;
Yazık, vücudu gün günü ağır!
Önce bir çift söz duysaydı!
Günü bir gün önce saysaydı! _________ Arif Tatar
TÜM YORUMLAR (3)