Unutulmuş zamanlarda çocuk misali
Dükkanın önünde bir akasya ağacı
Manav Salih; akasyadan da eski
Ne mevsimler geçerdi tezgahından
Muz gibiydi "Erkek Handan"
Lahana, maydanoz, papaz eriği...
Kurbağa sobanın üstünde
Her daim çay demliği...
Ben emekli oldum
O, " manavın emeklisi olmaz" derdi
Saçlarım uzundu, gidemezdim eve
Sandıkların üstünde düşlerdim
"Fosforlu Cevriye"yi...
Bakışlarından anlardım
Ya bir ölen vardı
Ya da askere giderdi biri
Mahallede düğün olurdu
Süpürdüğünde yerleri...
Dükkan büyüdü, yalnızdı Salih
Yağmurlu bir Cuma sabahı
İnivermiş kepenkleri
Dedim: "Salih, bu dünyada işin bitti"
Üstünde pembe gömleği
Ayağında keten ayakkabıları...
Elmaları hep ayna gibi cilalı
Unutulmuş sayfalarda bir akasya ağacı
Dibinde Salih'in hasır taburesi
"Avaramu"yu söylediğimiz
Günlerden de eski
Yine tozlu sokaklardan bir anı
Çaldı penceremi
Manav Salih;
Ben sayarken düşen yaprakları
Sen sula yeşillikleri...
Kayıt Tarihi : 27.9.2019 16:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ne o akasya, ne Manav Salih, ne o tabure, ne o dükkan, ne de o sokak var. Artık her yerde otoparklar var.
![Yüksel Akyüz 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/09/27/manav-salih.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!