Ka-lu beladan başlar yaşamın o ilk sözü,
Baştan sona bir sınav yaşamak işin özü,
Şu ömrün ince hattı, önce kulluktan başlar,
Ondan sonra oturur, yerli yerine taşlar,
Hayatın girdabından kurtuluş basit öykü,
Yoksa yüklemezdi Rab, bedene ağır yükü,
Paketlenmiş kainat, sunulmuş bir tepside,
Dağ, taş, deniz, hava, su, emanettir hepside.
Parıldayan güneş var, yıllardır bak uzaktan,
Geceye düşen körlük, farksız mıdır tuzaktan
Mehtaptan doğan güneş, doğacak ay! a hediye.
Her dem düşünmeli adem, sonumuz nedir diye
Sebepsiz olamaz ki, hiçbir şeyde mana,
İstiyorsan bakıver, hayat veren o kana,
Kehkeşan hep vardı, yok olan sensin elbet,
Sanma ki ebediyen, sana kalacak mabet.
Ol Havva'yı Adem'den ayrı düşüren yemdi,
Düşünmez mi ey Adem, bizi var eden kimdi,
O İnsan ki deryaya hüküm satar her daim,
Mülkü veren rahmandır, asla olamaz kaim
Var oluş hikâyende sana sunulmuş maksat,
Sanma sorulmayacak, yaptığın bunca hasat,
Heyhat! nedir ki bu hırs, sahibül zaman nerde,
Görmez misin hala sen, birleşir hep mahşerde.
Kayıt Tarihi : 16.10.2010 17:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erdal Ebem](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/10/16/mana-35.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!