Hakgaşlı çörek
tazeyken tadına doyum olmaz
her yemekte haşhaşyağına dolaz,
tuğla fırınlardan baş üstünde tirki
“-hakgaşlı çöreğ al emmi” diye
ikram edilirdi.
dığan çöreği bir başka güzeldi
dibi kıtır-kıtır
pekmeze banılıp yenilirdi.
Tahsinlerin, Happananın, Satellerin fırını
“-herkes çalısını evinden getirsin” diye
Mamaşın gönlü olmazdı.
Dedem ona
'-bizim Hasanböcük' derdi nedense
köyde bir tek Göde Kezban giyerdi üçeteği
Göde Kezbanın oğlu Mamaş Emmi
yaz-kış kabaralı fotin giyerdi.
'-Hamzalı ' diyenlere aldırmaz,
soğanın zarını ayıklayarak yerdi
'-eşeğe Hamzalı demişler de
eşşek üçgün su içmemiş' diye
Mamaş Emmi’yle eğlenirlerdi.
Hoca Mevlüt'e
'- ben beylerin eniştesiyin' demiş te
Hacıbey'le küsüşmüşlerdi
“ne alakası var, kim bili(r) ”
DİPNOT
çörek: taş fırında mayalı hamurdan yapılan ekmek.
Kabara: büyük başlı, ayakkabı çivisi, fotin/potin: bot
Hamzalı/Hamzallı: Tırtar aşireti içinde bir sülale
Kayıt Tarihi : 31.10.2007 13:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mamaş Gökmemedin Halil Halil Gökarslan eniştemdi rahmetli, Allah nur içinde yatırsın Kabiri cennet olsun
TÜM YORUMLAR (1)