Malın Sırası Şiiri - Zühtü Bakır

Zühtü Bakır
150

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Malın Sırası

Eşref abigilden bize geliyor sıra
Anneme bir şeyler söylüyor harmanda Fadime abla
Annem de başını sallıyor
Ve ayrılıyor
“ne diyor” diyorum
“yarın sıra sizde, dedi” diyor
“ne çabuk geldi” diyorum
“anca” diyor
“bi kete hamuru yoğurayım” deyip
Eve çıkıyor

Sabah oluyor
Erken sesliyorlar beni
Önce şaşırıyorum
Sonra davayı çakıyorum
Oflaya puflaya kalkıyorum
Elimi yüzümü üşene üşene yıkıyorum
Sabahları da hava bir soğuk oluyor ki
Sorma gitsin
Oturuyorum sofranın başına
Hiçbir şeye iştahım yok
Zorla bir iki lokma yiyor
Bir bardak çay içiyorum
Ve kalkıyorum
Çantam akşamdan tutulmuş
İçine bakıyorum
Birkaç kete
İki haşlanmış yumurta
Üç domates
Bardak
Çay kaşığı
Toz şeker
Çay
Lor
Çiyit
Kırıp yersin diyor annem
Ağzını bağlıyorum çantamın
Ve yanındaki isli demliği de alıp
Çıkıyorum evden
Annem malı toplamış götürüyor
Koşup yetişiyorum
Elinden sopayı alıp
“Sen geri dön” diyorum
“Allah yardımcın olsun” diyip dönüyor
Yalnız kalıyorum
İlk iş sigaramı yakıyorum
İneklere arada bir bağırıyorum
Hoooşt, gel yukarı!
Kara yolunda biraz yürüyoruz
Mezarlığın ordan bayıra veriyorum
İnekler otluyor
Ben peşlerinden gidiyorum
Yavaş yavaş tepeye çıkıyoruz
Tepeden köy görünmeye başlıyor
Köyü daha iyi göreceğim bir yere gidip
Bir yere oturuyorum
Köyümüz güzel
Gözlerimi kırparken bile
Özlüyorum
Seyrediyorum doya doya
Yeşillikler içinde şirin mi şirin bir köy

Evet tandırlar yanmaya başladı
Tütüyor bir baca
Al bir başka baca daha
Ve hepsi
Birazdan taze ekmek kokusu
Saracak her yeri
Ve gün yükseliyor
Tavuk sesleri birbirine karışıyor
Anlaşılıyor ki başladılar yumurtlamaya
Arada bir sesi yükseliyor horozların
Ve havlıyor köpekler
Anırıyor eşekler
Cevap veriyor onlara tepeden inekler
Sağa sola gidip geliyor insanlar
Konuşuyorlar bağırıyorlar
Seslerini getiriyor rüzgar
İneklere dönüp bir bakıyorum
Ve sayıyorum:
Kırk altı
Ne kadar az
Önceleri yüz elli inek vardı
Satan gitti istanbula
İstanbul
Dünyanın başkenti
Ve ekonominin
İş olanaklarının
Kolay geçimin
Giden iş buldu
Giden ev sahibi oldu
Kalanlar aynı örse çekiç vuruyorlar
Su nöbetinde kavga ediyorlar
Ot biçiyorlar
Ayda bir mala gidiyorlar
Bostanlar yandı diyorlar
Kayısıları toplayıp açıyorlar
Dut silip seriyorlar
Ordan oraya koşup duruyorlar
Saate bakıyorum
Öğlen ezanı okunmak üzere
Malı toplayıp dereye indiriyorum
Suyunu içsin yatsın diye
Taştan ocak yapıyorum
Çalı çırpı topluyorum
Ve tutuşturuyorum
İsli demliği
Gözeden su dolduruyorum
Ocağın üstüne atıyorum
Çantamdan azığımı çıkarıp
Çimene seriyorum
Çayım kaynıyor
Demliyorum
Bi ketemden
Bi domatesten
Bi yumurtadan
İştahla ısırıyorum
Çayımı yudumluyorum
İnekler yatıyor
Sinekler üstlerine üşüşmüş
Güneş yakacak sanki her yeri
Bi gıdım rüzgar esmiyor
Uykum geliyor
Çimenlere uzanıyorum
Göğe bakıp bakıp
Düşünüyorum
Kendimi rüyaların
Kollarında buluyorum
Uyanıyorum ki
Zaman akıp gitmiş
Gün başını eğmiş
Panikle kalkıyorum yerimden
İnekleri arıyor gözlerim
Bir yamaca sarılmış otluyorlar
Rahatlıyorum
Çantamı topluyorum
Çayımı döküyorum
İneklerin peşine takılıyorum
Sıramı savdım diye
İçin için seviniyorum
Yüzü asık çıktığım köye
Güle güle dönüyorum

(19.05.2014)

Zühtü Bakır
Kayıt Tarihi : 28.5.2014 19:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zühtü Bakır