MALAZGİRT’İ DÜŞÜNMEK
Malazgirt’i düşünmek,
Asırlara;
Asırlar içindeki sırlara,
Sabır ökçesiyle zamana kulaç atmak gibidir.
Romanlara, Hikâyelere, Fıkralara, şiirlere…
Kitaplara sığmayacak kadar büyük bir zaferi;
Zaferin tacını vicdanların sessiz çığlığında,
Nesillere armağan etme gibidir.
Malazgirt Ovası,
Tarihin okunduğu bir ulu rahle!
Gür seslerin ülkeyi bürüdüğü günlerdi.
Altaylardan kopan çığlıklar, ünlerdi.
Dualarla, dudaklar çınlardı!
Malazgirt, bir ulu çadır, mahşeri dinlerdi.
Bir aydınlık düş, yay kirişi olurdu!
Zamane, keman olur, en tiz seste solurdu!
Malazgirt’ten, o kutlu ovadan uzanırdı kaleler, surlar!
Yüce dileğe doğru yol alırdı, Alpler seferler!
Nehirleri gazi, dağları kahraman olduğu neferler!
Bir vecd ile açılır çağlar, Türk’e muştudur zaferler!
Bugün yüreğimi aldım da, Malazgirt’e vardım.
En çekilmez yaralara, sevdalarımı merhem yapıp sardım!
Düşündükçe, Ulu Hakanı; Elli bin tuğu!
Memleket kadar büyük sevdalarıma erdim!
Ahlât, rüyalarımın şehri, şehriyarım!
Sen Şah’sın, ben gedayım!
Özüm Türkmen’dir, sözüm amandır benim!
Birliğe, dirliğe yolum, yolağım kurbandır benim!
Oradan bir hilal nakışı gibi süzülürüm, Malazgirt’e.
Orada başlar, tarihin zafer alayları!
Sanki nurdan heykeller yürür, mübarek adımlarla!
Malazgirt’te, Türk’ün dolunay vaktidir.
Yüzlerin kıyamete kadar bir büyük vecde daldığı andır.
Alparslan’ın sözleriyle gönülleri okşadığı;
Ak saçlı beylerin etrafında
Halkalandığı bir kutlu zamandır.
Afşin’i, Sav Tigin’i, Kutalmışoğlu Süleyman,
Artuk, Tutak, Danişment, Saltuk, Mengücek,
Çavlı, Çavuldur ve Porsuk…
Bir hilal gibi halkalanmış büyük Gaziler,
Bir rüya âlemi değil, bir hakikate,
Bir büyük fetihe gönül koyacaklar,
Anadolu’yu bizlere vatan yapmaya birlikte and içecekler!
Malazgirt tarihin bir Ulu Kapısı,
Türk’e, kan ile yazılır vatan tapusu
Cihan Sultanının o narin yapısı,
Ebu’l Feth bizlere gönül tuğrası!
Sultanu’l Adil üç kıtanın şanlı muştusu!
Malazgirt’i düşünmek,
Gazali asrından bir hoş sedadır!
Farabi, Biruni, İbni Sina’yı edadır!
Divan şehrine, Kaşgar’a yolculuk,
Balasagun’da, Yusuf Has Hacip’le sohbettir!
Bilgiye, hikmete her dem sırlara yoldaştır!
Türk'ü vuslat haliyle bir daha anmak,
O hali yaşamak, o hali dertlenmek, yanmaktır!
Bedrettin Keleştemur
Kayıt Tarihi : 27.5.2019 17:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!