ELVEDA SÖYLEMEDEN
Tan yeri ağardı.
Durmadı acı poyraz.
Kanıma işledi.acıları..
O kara trenin
Yine akşam oldu uzaklarda.,
Sessizlik korkutuyor beni.
Kar yağıyor, ela gözler üstüne.
Tipiye çevirdi o yaşlı gözler,
Dışarı karanlık, korkaktır.
İnce bacaklı ceylan.
Şafakta; seher yeline karşı
“kalk gidelim bu ellerden “Türküsünü
Söylemesi ne zordur.Be kivrem.
Kurumuş ağaçda; Bülbülün figan etmesini,
Baharda; Çiçeklerin kavrulup, yanmasını,
Söylemek..ne zordur… buyıl, be kirvem.
Mayıs
Sana bir şey söyleyeceğim.
Bu gece ay ışığında.
Kulağına fısıldayacağım,
Seni ne kadar sevdiğimi.
SON DURAK
Bir bakarsın havada
Bir bakarsın suda
Ya toprağa düştüğünü gördüğünde
Yavaş yavaş ısınır toprak
Canlılar da hayat başlar
Yemen elleri………..
Hele sor,o kara trene
Beni aldı, nerelere götürdü
Adım Hüseyin,lakabım kara
Bana, Kara Hüseyin Dede derlerdi
Bir yıldız kaydı, kuş kayasından,
Amasra’ya…
Uzun saçlı, güler yüzlü
Şahin bakışlı
Işıklar arasında
Melekler dahi gördü…
Ağlama Anam, Bugün Yılbaşı
Ağlama anneciğim bugün yılbaşı
Birazdan elinde 'dolusuyla' babam gelecek
Yeni yılımızı kutlayacak...
Öyle uzun bir kış gecesiydi ki
Anama ………………………
Ufkunda güneş,bağında bülbül
Olsaydım
Uçup,gelsem,dallarına konsaydım.
Yine,beni azat eylemez miydin?
BÜLBÜL
Bülbül neden figan edersin,bizim ellerde
Kanadınmı kırıldı,Güllerinmi soldu,.
Yoksa; Seni gafil bir avcımı vurdu.
Çiğdemi olmayan yerden mi geldin. Sen ey Bülbül
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!