Güzelim çam ağaçlarının,
Arasından uzanan yollar,
Bitmez tükenmez,
Yolculuk yapar,
Gönül saraylarına…
Çam ağaçları kavaktan da uzun,
Sarıçamlar, görünce sararır,
Yaralanınca, gözyaşı döker.
Ormanlık köylerin insanları;
Makta için hazırlık yaparlar:
Maşonlar, hızar makineleri,
Baltalar, nacaklar, keserler;
Urganlar, sicimler; azıklar…
Sabah telaşı hızlı başlar,
Kış ve baharda…
Ormancılar tarafından,
Kurbanlık ağaçlar enenir,
Kesilmek ve kurban edilmek için.
İlim, irfan fışkırır; hücrelerinden,
Yazdığım kalem, kâğıt;
Okuduğum her kitap,
Hep onun armağanıdır…
Gelecek beyinleri,
Kötülükten uzak tutar.
Dağların arasından fışkıran kokular,
Evlerimize dalga dalga yayılır…
Masam, kitaplarım ve kalemlerim,
Hep onların kokularını taşır.
Yol boyu kesilen makta ağaçları,
O kadar çok yığılmış ki!
Günlerce, aylarca yanlarından geçtim.
Onların o masum yatışları,
Beni çok duygulandırdı;
Çok mu desem çok kesilmişti.
Ormanların bilinçsizce yok edilmesi,
Kahrediyordu beni…
Ya o kasıtlı çıkarılan,
Orman yangınları,
Beynimizi, kalbimizi yaktı.
Közü hâla kalplerimizde,
Yakar, durur beynimizi.
Bu yok oluşlara,
Neden duyarlı olamıyoruz?
Bize oksijen depolayan,
Hayat sigortamızı,
Neden yok ediyoruz?
Çam ağaçları, bana; kızgın ve öfkeli,
Bense mahçubum onlara karşı.
Onları korumaya ne kadar çalışsam da,
Benden kaynaklanmayan hatalar,
Beni de yakıyor, yok ediyor orman gibi.
Ağaçlar; Rabbimizin bize verdiği,
En büyük nimetlerdendir,
Bu nimetlerin kıymetini,
Neden bilemiyoruz?
Maktada ağaçları keserken,
Daha dikkati olalım…
Daha çok para kazanacağız diye,
Güzelim ağaçlara kıymayalım,
Para hırsımız, ormanları yok etmesin.
Onların üzerine, şefkat kanatlarını açalım,
Onların gözyaşlarına ve yok oluşlarına,
Seyirci kalmayalım…
Ormanım; canım, ciğerimsin,
Sana yan bakanı, kalbimden sökerim…
18. 03. 2007
Akdağmadeni
Kayıt Tarihi : 21.2.2009 19:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ormanlık köylerde belirli oranda ağaçlar belirlenir kesilmek için. Bu görevi ormancılar yapar. Akdağmadeni'nden Yukarı Çulhalı köyüne doğru gidiyordum. Yol kıvrımlı ve çok virajlıydı. Maktada belirlenen ağaçlar kesilmiş, soyulmuş ve yol kenarına yığılmıştı. O kadar ağaç yığılmıştı ki anlatamam. Bu yığılan ağaçlar; günlerce, haftalarca, aylarca yol kenarında bekledi durdu. Ben de yolculuğumu devamlı burdan yapıyordum. Yolculuğum esnasında gördüğüm bu ağaçlara karşı, bir acı duygusu oluştu içimde. Bu şiir bu makta ağaçlarının öyküsüdür.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!