kaybeden adam doğruldu yattığı ranzadan
hafifce kıstı gözlerini
baktı gün ışığına hücresindeki havalandırmadan
sarktı parmakları özgürlüklere
havalandırmasını kelepçelemiş demir cağlardan
anlıyordu kaybeden adam
özgürlüğünün üst haddiydi bu an
birazdan yorulacaktı kolları, düşecekti omuzları
ve kararacaktı hava
güneş kaybolacak yıldızlarsa çok uzak kalacaktı
üşüyecekti kaybeden adam ay ışığında
anlıyordu kaybeden adam
ve korkuyordu gün ışığından
hiçbir zaman cıkmayacaktı saklandığı karanlık kuyusundan
hiçbir zaman karışmayacaktı yanlız kalabalıklara
yüzünü seçemeyecekti aynaların buğusundan
kabullenmişti kaybeden adam
ve el salıyordu avuç içinden kayan hayatına sessiz bir tren garından
soysuz bozkırların, arsız rüzgarlarının serinliği
talihsiz bir tünelin gün karanlığı
çaresiz bir nehrin hoyrat beraklığı
dolmayacaktı içine
kabullenmişti kaybeden adam
ve hoş geldin demişti yalnız geçecek geleceğine
kaybeden adam uyudu
nemli hücresi yavaş yavaş soğuyordu
hayır sabahı karşılamak değildi derdi
kaybeden adam uyudu
belkide hakında en hayırlısı buydu...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!