Tembelleşiyordum, sevmeye eriniyordum. Gözlerimden akıp giden düşlerimi izliyordum kımıldamadan. Sana benzeyen her damlada, ben yitip gidiyordum belki de, ama acımıyordu içim.
Tuhaftı her şey…
Nefes almak seninle mümkünken an öncesinde, şimdi nefretsiz bir unutkanlığa yakalanmıştı aklım. Maksat, seni kaybetmekti. Maksat, sevmemekti…
Öylesineydi sanki her şey. Cümleler dolanırken aklımın kenarlarında seni sevdiğim zamanlarda, şimdi derin sessizlikler vardı. Gelişi güzel söylenmiş hal hatır sormacalardan ibaretti günlüğe yazılanlar.
“Ben iyiyim. Sen nasılsın? ” Ya da “ Şimdi bensizsin ama hala benim misin? ” demek istiyordu kurulan her cümle.
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.