Makedonya'da Bir Hafta Sonu

Duygusalım bugün yazmak istiyor elim
Hocam dur, ezan okudukça titriyor saç telim
Öylece kala kaldı elim kolum bedenim
Secdeden kalkamadım Üsküp'te bir cuma günü

Zaman hızlı ama bugün durmalı zaman
Genç yaşımda derbeder oldum ya da taruman
Bugünü mü yaşatan ey derdime derman
Soluksuz kaldım Üsküp'te bir cuma günü

Bir dede gördüm yaşı seksen şartları çok ağır
Evi yıkılmak üzere bunca insan sağır
Birde çocukları varmış etmedim kahır
Sustum Alikoç'ta bir cumartesi günü

Görseniz yıllara meydan okuyan gözleri
Dünyayı versinler de değişmem o sözleri
Aciz olmasam bırakırmıydım nasırlı elleri
Kahroldum Alikoç'ta bir cumartesi günü

Buyrun oturun dedi de oturacak yer yok
Tüm kainat yarılsa gireceğimiz yer yok
Hele bir ölsün arsasına talip çok
Dünya bu dedim Alikoç'ta bir cumartesi günü

Oyuncak isteyen çocuklar ağlamaklı koşuyor
Hissettim ki ben durdukça vicdanım coşuyor
Satsanız para etmez çocuklar aklım şaşıyor
Gerçeği gördüm Buçim'de bir cumartesi günü

Kimisine oyuncak yetmez kimisine çamur yeter
Yirmi yıldır dolaşırım insan insandan beter
Sakın ağlamayın çocuklar hepinize yeter
Eridim kayboldum Buçim'de bir cumartesi günü

Topolniça'da bir cami gördüm duvarları sıvasız
Allah aşkına söyleyin müminler olur mu yuvasız
Orası Allah'ın evi ne olur bırakmayın ustasız
Mimar olmak istedim Radoviş'te bir cumartesi günü

İmam sağolsun Makedonya'da ezan okudum
Karşı dağdaki haçlı işaretine sesimi dokudum
Anladım ki yirmi yıldır açmışım şimdi doydum
Ben ben oldum Radoviş'te bir cumartesi günü

Makedonya'da Bir Türk köyü kıyafetleri ''fistan''
Yüzyıllar boyu değişmeyerek yazmışlar destan
Onlara fark etmez Makedonya Türkiye Kazakistan
Gurur duydum Koçali'de bir cumartesi günü

Ne bugünleri unuturum ne de sizleri
Kültürümüzdür biz yapan bizleri
Gidiyorum ama ne olur kalsın izleri
Şimdi gidiyorum Üsküp'ten bir pazar günü
Çocukluğumu bıraktım Üsküp'te bir pazar günü