Makeda 3 Şiiri - Mehmet Şerif Ekici

ucu da bucağı da geride kalmıştır artık çölün
varılmıştır menzildeki vahaya
vahada makeda
süleyman iktidarında

masal dekoru değil bu saray
bu vahadan evrene yayılan
çölün sukûneti
mülkün ve bilginin ürpertisindendir
ve şimdi gerçeğe çıkarsız ram ve teslim makeda

yüreğin kapısını açan soruydu
soru sordu makeda armağanlar vererek
soru sordu süleymandan gerçeki istiyerek
bir aylık rüzgar yolundan
süleyman sarayına getirilen tahtı için
tahtı aşkına
soru sordu makeda
yok muydu bunun kendisiyle ilgisi
tahtın saraya hemencecik getirilmesi

delil oldu ilk ışınlamaya

aşınlamanın aşkla yoğrulması...

aşkın sarayında görüş mesafesi yoktur makeda
aşk çıplaktır makeda
etekleri kaldırmaktır usulca
büyük sırça saraylarda
yoksa nasıl övülecekti saklısız duygular

hazırlandı ifritlerce ilk kozmetik
makedanın kıllı bacakları için ağda
kireç ve arsenik

kuşlar suskun
rüzgar suskun
cinler suskun
suskunluk abidesi dile gelmiş gülü anlatıyor
zamanı yargılıyor
geçmişten ve gelecekten haberler vererek
haberler alarak
severek
bütün zamanları önüne koyup
şimdiyi yaşıyor makeda
tüm kuşların diline hakim peygamber
dinlerken hükümdarlıkla dilberi
tüm çağlara bir ileti yayılıyor
-bilin,sevin ve bedellenin-

süleyman ülkesinde
bedellenip öyle sevilirdi
savaştılar kural değişmedi
çoğaldılar: yağmur yüreklere aynı ezgilerle yağdı
çoğaldılar
doğunca bilginin.aşkın ve bedelin oğlu Menilek

birtek gerçek için tahtını ve iktidarını bırakıp teslim oldu makeda
istediği gerçeği aldı süleymandan
dünyanın bir ucundan gelmişti o
hiçkimsenin bilmediği
ve
kutsal kitapların söylemediği
birtek gerçek için
tarih konuldu

düşünüyorum da
ne kadar çağdaşımdır milat...

geldiğinde yargı günü
nedametimi yargılayacaktır makeda
asrımın gerekçeleriyle birlikte ama
ayândır şimdi her şey ona.