Bir martı düştü denize,
Serin bir yaz akşamı,
Tutuştu yakamozlar,
Değişti bakışları.
Bir martı düştü denize,
Serum takılacak müsait bir damarı kalmadı hayatın,
Hepsini birden kesen sessizliğin var çünkü...
Hiçbirşey olması gerektiği gibi olmuyorken;
Bu sessizlik de yaşanmamalıydı,
Ben ağlamalıydım, sen de kalmalı...
Temelinde herkes aynıydı;
Kibr yenen, gurur kıran,
Öfkeye karşı duran,
Beş vakit Hakk'a varan,
Şükretsin Yaradana.
Ömrü uzun,işi bol,
Uykum fırtına, dudaklarım mühür,
Benim kabuslarımda yetişir zakkumlar.
Tüm çiçeklerim gecede açar,
Tüm çiçeklerim gündüzde ölür.
Uykum fırtına, dudaklarım mühür.
Miracında can bulup arzdan arşa çıkan nur;
Yalnız sana mahsustur, yalnız sende bulunur.
'Ben' dediğim ne varsa,
Hepsi senden arta kalan.
Hayat dediğim şey;
Yanında nefes aldığım zaman.
Hala sevdalıyız biz
Ama geçit yok inkardan.
Sen Sen o fincandaki İstanbul resmi,
Arkanda kızıl kıyamet bir sonbahar.
Dudakların kurumuş, alnın terlemiş,
Yüzünde, biraz sonra inecek akşamın
Tedirginliği var.
Dersaadet biriciğim,
Sana varmak hayal oldu.
Bir içim su güzelliğin,
Anlatmayanlar lal oldu.
Çamlıcadaki aşkların,
Sen giderken benden,
Bir bedevinin
Asla kaybolmadığı
Yollarına inat
Miladı dolmuş bir aşkın
Çarmıha gerilme vaktinde unutulan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!