Bas yaş tahtaya,
Yanmaya görsün can.
Bir zılgıt kopsun yürekte,
Körpe kirazların dökülsün dalından hepsi birden.
Kimse sormaz ki,
Tahta yaş mıydı diye?
Kuzgun ağzındaki masmavi taşı kime taşır diye?
Sormaz kimse.
Nereden aldın mavi taşı diye?
Kimden kime gidersin diye?
Soramaz diller,
Bağlanmış bir kere.
Heyhat!
Dürülmüş defterlerle dolu
Dostluklar.
Akrebin kıskacına sıkışmış gözlerim
Açamam.
Açsam zehir saçarım
Belkide.
Ne büyük mezarlık şu gönül,
Ne çok dost sığıyor
Bilemezsin.
Gömersin kendi ellerinle
toprak atarak,
Ülfeti makbere.
Mine Yılmaz Sevinç
14.Haziran.2022
23:20
Kayıt Tarihi : 23.5.2025 01:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!