Mahpus ettiğimiz duyguların kanat çırpınışları değil miydi, aşkın sesi soluğu bir garip hüzzam ve yine o makam değil miydi, yar siluetinde çarpan bir yüreği müebbet sergüzeştliğe mahkûm kılan...
Bize bir “Nihavent Mucize” gerekti...
Belki yaraşırdı da, vurabilseydik sazlara üzerinde zamanın...
Bulduğum gün kaybetmişim seni.
Yaşanmışlığına ya da zamansızlığına değil de,
yenilmişliğine yanıyorum hüzzamın...
Son güftesiydik derdin oysa...
Her söyleyişte,
yeniden başlardık hani zamana...
Bulduğum gün kaybetmişim seni,
kanılmaz artık böyle bir hüzzama...
İlmik ilmik sevi eklediğimizi
sanırken bir besteye daha...
Sen kuyruklarına tenekeler bağlayıp
kediler koşturmuşsun saki notalarda...
Sardunyalarımıza bile acımamış
yalan gözyaşları dökmüşsün yapraklarına...
Ben anılara dalarken ardın sıra
Onlar halen yalancı gözyaşlarının saldığı
o garip hüzzam şarkıda...
Salınmalarını rüzgârdan mı, sanıyorsun
heyet-i bahçenin
ve vurulmalarını makamın es noktasından...
Onca dayanılmışlık gaflete,
yanılmışlık işte,
sancısı yitirilmiş bir zamanın...
Ve ardından isyan bu son güfte,
yalana gaflolmuş eski bir lisanın...
Daha ilk bestede yitirmişim meğer seni...
Yaşanmışlığına ya da zamansızlığına değil de,
kanılmışlığına aşk-ı muazzamın
ve yenilmişliğine yanıyorum makam-ı hüzzamın...
Kayıt Tarihi : 15.5.2009 16:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
siirlerime gösterdiginiz ilginize buradan tsk..ederim
Yüreğinize sağlık.
Tebrikler...
TÜM YORUMLAR (3)