Makam geçgileri... (14 beyit)

Suzîdil...................Gönül yakıcı
Mahur....................Meyhane
Uşşak.....................Aşıklar
Hicaz......................Mekke-Medine bölgesi
Rast........................Rastlamak, Tesadüf etmek
Beyati....................Gece işi, Gece işi görme, Uyuma
Nihavend................Bir şehir adı
Sazkâr....................Uygun, Denk
Kürdî......................Kürt gibi
Irak........................Irak, Uzak, Fırat-Dicle arası bölge
Sûzinâk..................Yakan, Yakıcı
Gülizâr...................Gül yanaklı
Sûzidilârâ...............(gönül yakarak) Gönül alıcı, (Dilârâ: Gönülalan)
Saba.......................Gün doğumu rüzgârı (hafif-lâtif eser)
Şevkefza................Zevk veren, Neş’elendiren
Müstear..................Eğreti, Mahlas, Nam-ı diğer
Ferahfeza................Ferah arttıran
Ferahnâk.................Sevinçli
Dilkeşhaveran........Doğu-Batı’dan Gönül çeken
Bestenigâr..............Resim gibi (güzellik)
Buselik...................Öpülesi
Hisar.......................Kuşatma, Sarma
Zengüle(Zirgüle) ....Zil, Çıngırak
Tahir.......................Temiz, Pâk
Nühüft....................Gizli, Saklı
Evcaarâ..................Avcı çukuru
Neva.......................Ses, Ahenk, Nağme
Muhayyer...............Seçmeli, Değişmeli
Neveser..................Yeni eser
Maye......................Maya, Asıl, Esas
Çargâh...................Dört bir taraf
Hüseyn(î) ...............Güzel
Dilârâ.....................Gönül alan
-
Hüzzam..................(?)
Segâh......................(?)

.......................................................................................................................................................

Makam geçgileri... (14 beyit)

Sûzîdil’de yanıp yanıp, bir Mahûr’a dalmak gibi...
Uşşak’larla âşık olup, Hicaz’a yol almak gibi...
..
Rast’da aşka rastlayınca, Beyatî’ye ne gerek var? ..
Nihavend ki uzak ise, tam uygun yer bence Sazkâr...
..
Kürdî, Irak bölgesinde...Suzînâk ki Gülîzâr’dır...
Sûzîdilâra ki aynen, hüzne esen Sâba vardır...
..
Hüzün dediysem var ya, şu Hüzzam veya Segâh var ya...
Hüznü unutur, atarsın...gönül versen Şevkefza’ya...
...
Gönül ver ama eğreti değil, Müstear hiç değil...
Ferahfeza’ca ve Ferahnâk’ca...sevinçli...iyi bil...
...
Bir gönül ki doğu-batı gönül çeksin kıskansın da...
Dilkeşhâverân’dan girsin ve orda karar kılsın da...
...
Şöyle bakan desin “Aman resim gibi bir güzellik”
Öyle Bestenigâr ki...öpülesi! ..tam da Bûselik...
...
Gönül! kuşatılmış gönül...neye benzer? Bir Hisar’a!
Sevgi de seni benzetir...Zengüle’ye, çıngırağa...
...
Tertemiz bir aşktır o! ..Tahirdir o aşk, Tahir gibi...
Gizli- saklı bilinmez ki bir Nühüft’e dair gibi...
...
Bir avcı çukuruna sığmazsa...ki Evcaârâ’ya...
Girer orda inilder de...sesi benzer bir Neva’ya...
...
Hiç sevmedi bir başkayı...aşkı değil ki Muhayyer...
Sen tek’din tek ve yeni...bu aşk ki bu aşk! bir Neveser...
...
Evc gibi yüksek – ulu ve Mâye gibi asıl – esas...
Çargâh gibi dört bir yana bar bar bağırsa seni az!
...
Ama o, ama bu makam...hepsi hüseyn, Hüseynî’dir...
Tüm makamlar bilesiniz...Türk oğlunca beğenidir...
...
İşte, bir şiir makamlarla ilgili Ukalâca...
Kimine basit bayağı...kimine de Dilâra’ca...

Ekim/Kasım’06

Af dileği:
Ben bu işin (TSM’nin) çömezinin çömeziyim...Sadece bir
deneme bu...Ustalardan,Üstâdlardan, işin Uzmanlarından
özür dilerim...Yanlışım varsa ya ikaz edile ya da affola...