MAKALE: ESTETİK ve AHLAK İLGİSİ Şiiri - ...

Halit Yıldırım
151

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Estetik, sanatçı tarafından sanat eserinin ruhuna nakşedilen duygusallığın ve hassasiyetin sağladığı, o eserin nev’ine göre dinleyicisi, okuyucusu, izleyicisi olan muhatabının zevk idrakine, eserin güzelliği ve iyililiği yönünde heyecan veya ilgi uyandıracak değerlerin usul ve kaidelerini inceleyen sanat felsefesidir. Estetik kavramına Osmanlıcada bediiyat denilirdi.
Sanat eseri ise sanatçının fikirlerini, hayallerini, duygularını çeşitli yollarla ifade etme tarzıdır. Bu bazen bir şiir, bazen bir hikâye, bazen bir resim, bazen bir heykel, bazen de bir musiki olarak karşımıza çıkabilir. Her ne kadar eser sanatçının iç dünyasına ait olsa da artık dışa aksedip diğer insanların yani muhataplarının iç dünyasına hitap ettiği için içtimai bir hüviyet kazanır ve artık bu eser toplumun malı olmuş demektir. Sanat eseri faydalılığından ziyade insanda estetik heyecan uyandıran eserlerdir. Daha çok his ve duygu dünyasına hitap eder.
Bir sanat eserinin beğenilmesini sağlayan estetik değerlerin en başında muhatabında uyandırdığı güzellik yargısı gelir. Güzellik anlayışı değişken bir özelliğe sahip olduğu için devirden devire, insandan insana farklılık arz eder. Güzelliği herkes farklı algıladığı için farklı farklı tarif etmişlerdir. Örneğin Aristo’ya göre “bir bütünü oluşturan unsurların birbiriyle uyumu, ahengi”dir. Sokrates, Platon ve Kant gibi ahlakçı filozoflara göre güzellik “iyiliğin, doğruluğun bir başka adı”dır.
Bize göre de estetik; bir sanat eserinde güzelliğin terkibini ifade eder. Zira insan ruhu güzelliğe karşı ilgi duyar. İnsanın güzeli sevmesi yaratıcısının güzeli sevmesinden kaynaklanmaktadır. Bu yüzden Yaratıcının yaratılış âdetine ters olan her şey çirkindir ve estetik değeri yoktur. Güzelliğin olduğu yerde erdem ve iyilik olmalıdır.
Güzellik; mevzuu olduğu her sanat dalına has ölçülerle değerlendirilir. Bizim estetik anlayışımıza göre bu ölçü İslam Ahlakıdır. Bu ölçüye göre güzel olarak vasıflandırılan her şey güzel, çirkin olarak vasıflandırılan her şey ise çirkindir. Zira ahlak, insanın davranışlarında, fiillerinde, çevresiyle ilişkilerinde yaratılış gayesi ölçüsünde ideali yakalama düsturlarını ortaya koyarak insanı; kemale erdirmeye ve insanları anlamaya sevk eder. Bu yüzdendir ki ahlak, sanatta da estetik anlayışın güzellik dediğimiz en temel olgunun kalıbı, vezni, şekil vericisi denilebilir. Ahlakın insanlara yüklediği ideali yakalama vazifesi sanata irca edildiğinde sanatçıya, sanatta da zevk idealini yakalamayı yükler. Bu zevk ideali ise yine ahlaki ölçülerle tezyin edildiğinde iyi, doğru, güzel kavramlarının tezahürü olan estetik anlayışta bir ortak anlayış değeri ya da değer yargısı oluşturması açısından önemlidir.
Bazı filozoflar ahlaki iyi her zaman sempatik ve çekici olmadığını, bir sanat eserindeki çıplak bir pozun ahlak bakımından kötü olmasına rağmen güzel olabileceğini iddia ederler. Bunlara en güzel cevabı Prof. Dr. Ramazan Demir bir makalesinde şöyle cevaplıyor:
“Nitekim günümüzde bu minval üzerine gelişen bir olgu daha gündemdedir; göz zevkine hitap eden estetik değerler mecrasından çıkarılarak 'et teşhiri' veya 'şehevi duyguların tatmini aracı' haline getirilen 'çıplaklık, mankenlik' bile sanat sayılmaya başlandı. Sermayesi et teşhiri olan zavallı mahlûkların sanattan ne anladıklarını sorguladığınız zaman, duygu ve akıl boyutunun iflas ettiğini görmek zor olmamaktadır.”

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta