Merhaba şiir dostlarım,
Türkçemizde, özellikle halk deyişlerinin şiire yansıtılmasında karşımıza çıkan ilk engel belki de ölçü teorisidir. Oysa ölçü; sadece kendi özgün ifadelerimizin aktarımında kullanabileceğimiz; hece sayısını ayarlayabileceğimiz duygu yüklerinin akıcı anlatımı için yararlı olabilir.
Akıcı anlatım, halk deyişlerinde gerekli değildir, çünkü onlar dile yakıştırılmış, en kolay / az enerji ile dile dökülen sözcük kümelerinden kurulu yapılardır.
Dikkat edilirse, farklı hecelere matuf deyişlerin, ölçüye dayalı yazılması halinde, içlerine gereksiz sözlerin yer alabileceği heceleri eklemek, ya da anlam düşüklüğüne yol açabilecek biçimde hece/söz çıkarmakla sonuçlanabilir bu girişimlerimiz.
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Teşekkürler emeğinize...
Okumak ve birşeyler öğrenmek güzeldi.
İtalyancada kelimeler sesli harflerle sona erdiğinden ses uyumu ve ritm yönünden çok uygundur.Yoğun emek ürünü araştırmanız Türkçe dili ve edebiyatımız için yararlanılacak değerli bir kaynaktır.Kutluyor, saygılarımı sunuyorum.Şükrü Topallar
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta