merhaba şair / okur dostlarım,
dinsel tema / figürlerin betimlediği şiirlere ne yazılır? neler yazmak gerekir? yazmak zorunlu mudur? yazılmasında ne yarar vardır / yoktur?
bazı şiirlerin türü didaktik olmaya başladığında, içindeki mesajlar okura doğrultulanmaya başlar.. şiirsellik, kendi akıcılığına büründürdüğü anafikrini sunmayı amaçlar. zaten sanatçı da, birikimini seçtiği sanat tarzıyla ifade etmek durumunda değil midir?
şiirlerdeki dinsel tema / figürler; neredeyse gerek sayın Çığ'ın da kanıtlara dayandırma çalışmalarında bile kesinliğe ulaştırılamayan öğretileri, diğer taraftan dinsel öğelerin çoğunlukla aktarılan, gerekse değişmez kaynaklardan intikal eden yazılı metinlere dayalı inanç bilgilerini temel alan öğretileri, genelde bir tek yönü ile ele alır.
çoğu kez, öğretilerin çoğul olarak ele alınması, irdelenmesi ve okuru düşündürüp, belki de çözümleri kafasında şekillendirmeye çalışan tarz kullanılması beklenir. ancak sanatçının bakış açısına göre de, kullanılan betimlemelerin seçilişinden çıkarılan sonuçlar etkili olabilir, mesajını doğrudan da verebilir. tek yönlü iletilerde, diğer sanatçıların da çoğul düşünceye katkıda bulunması, okuru tartışmaya daha süzülmüş bilgileri almasına yardımcı olması beklenir.
çoğul öğretilerde, doğrultu seçiminin tartışmayı önleyici, okuyanı doğrudan etkileyen tavrını ikinci planda tutmak; tartışmanın, münazaranın hatta doğruya ulaşmanın yeter şartı olabilir. bu açıdan sanatçılar, kesin bilgilerde halkı aydınlatıcı, uygulamada baskıcı olmayı seçebilir. ancak tartışılan doktrinler içindeki belirsizliğin giderilmesinde ise, sanatçı katkısının olması beklenmez, bilakis mevcut bilgilerin de farklı yorumlanmasını veya vurgulanmasını da beraberinde getirebilir. bunu basite indirgeyen bir örnek de; tarihçiler (bilginler) elinde irdelenen tarihin / soykırımların, politikacılarca değerlendirilmesidir. esasen, yürütme veya etkileme erki olmasaydı, bilginlere görev düşmeden de diğer düşünürlerin / sanatçıların öğretileri (çok yönlü) tartışmasında bir sorun olmazdı. çok yönlülük, zaten bilimsel bir üslup olarak kabul edilir. erk ise, çoğu kez tartışmayı ortadan kaldıran bir yürütme baskısı kurar.
dinsel figürlerse bugüne dek, aksi kanıtlanana kadar içsel kararlar olarak kalmıştır. inanç / iman, ruhun yani görülemeyenin görülenlerden ders çıkarmasına dayalı olup, bazı öğretilere göre de, görülenin ardında yine görülemeyen öngörmektedir. bir öğreti görülenle sınırlı kalmakta ise, diğer öğretinin tartışma alanına girmesi de beklenmemelidir.
belki doktrinler, sahalarında çalışmalarını sürdürerek kanıt peşinde koşabilirler, belki de inanç öğesi ile kendilerini sınırlı kalmaya adamış olabilirler. ancak görsellik; sezgi, akıl ve görünmezliğe ilişkin çıkarımları genelde engellememektedir.
bilakis, bazı öğretilerse görünmezliğe ilişkin çıkarımları şart koşmaktadır, doğrudan görselliğin veya bir zaman öncesinin görselindeki kanıtları yeter bularak. çünkü çoğunlukla kullanılan anlamına göre inanç; görünmezliğe ilişkindir, görünmeyen hakkında hüküm verdirir. ancak bu, körü körüne değil, çıkarımlara dayalı mantık yürütme olarak değerlendirilir.
ne kadar düşündürücü bir şiirsellik sunulmakta yine bu sayfada..
teşekkürler tüm paylaşımcı, gelişme eğilimindeki şairlerimize..
saygılarımla.
orhan.
Kayıt Tarihi : 28.9.2009 22:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
dinsel tema / figürlerin betimlediği şiirlere ne yazılır? neler yazmak gerekir? yazmak zorunlu mudur? yazılmasında ne yarar vardır / yoktur?
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!