Ne güzeldir...
Ne güzeldir
Ne Güzeldir?
Ben bu hayattaki lüzumsuz alterlerden;
Lüzumsuz dişli.
Bağlantı pimi ama olsa da olmasa da olan cinsten.
Ten ten. Ten.
Ten ten. Ten.
Sağlam kaldığı müddetçe işe yarayan
Paslanınca sökülüp yenisiyle yer değişen
Civata parçası.
Çıkar,
Dolaşır gelirsin
Oturur konuşur söyleşiriz
Kendimizce derleşiriz
Ne güzeldir.
Tadı kaçık dilin bak,
Yok ifrazat müminken;
Hangi dili biliyorsan
Konuşkan maça sarısı,
Ne idüğü belirsiz.
Ve kalktı göç eyledi Avşar elleri!
Ellerinin namı değer ellerime.
Virgülümüz eksilmesin aramızdan,
Bağ kursun secerenamımız
Altıncı kıyamet sonrası kuşağımıza.
Evet.
Saklayacak neyimiz var bu alem içre alemden?
Mesele mi söz, söz etmeye değmeyen?
Sonsuz ruhum,
Ruhun sonsuzluğuna vakanüvist
Alicenap soğan halkaları zarı.
Vasiyet, cenabı hak eder dedim yolda
Bir şey tetiklemiş olmalı vücudi fonksiyonlardan
Pus zamanın ifrazatı.
Etkilenip, münhasıran
Yazıcıysan baştan kaderi
Sorgusuz sualsiz seçilene bakılsın
İzdüşüm yağmurlamasıdır
Kadim topraklara düşen.
Yoruluyorsak acemiyiz demek
Vuruluyorsak sürgit mesiresinde
Düşünmediğini söylüyordur dil, bil.
İşitmediğini duyan bu kulaktan öğret.
Zihin dağılımında arta kalan zamanından
İçeren Nebi kurt dolaşım çizelgesi
Peki ya, ne oluyor burada Araf?
Soru, cenabı haktır kardeşlere, mütemadiyen.
Yanıtsa, hak etmeyenlere verili
Mütemadiyen ve de mütemadiyen
Hep bir Olgunluk vesilesi:
Kubbe kelâmı ayrılamaz dilinden;
Limonun sarı rengi nasıl ekşiliğinden ayrılamazsa
Tatlısı Mayhoşuyla karışık bir tema diyene.
🌬️
Öldüğü günden bir gün evvel tahta çıkmış:
Aramızda mesafeler var, çok ırak
Uzun uzun slow motion geçmek bilmeyen
Ama erişilir sonunda er ya da geç
Yine de, çaprazımın bir kanadı eksildiğinde
Sol baş parmağımın tırnak işaretinde
Belirttiği gibi belirtisini,
Vedamızdan korkmayalım.
Bitti mi? Hayır.
Yavaş iniyor süzülerek, saf damlalar.
Vedamız zor değildir, tabii yine de
Basite indirgemeden.
Bir Faunus'un içindeyizdir,
Etki, eski Faunus'un etkisiyken,
Evren Faunusu denebilir,
Faunus'un o bilinen bileşimsel etkisiyle;
Bir müzik çalıyordur,
Üvey ebeveynimiz olan
Evren'in müziği;
Amacı hiç de durdurmak olmayan,
Savaş dansımıza eşlik ederek uzayıp giderek
Ve bir çok halüsinasyonun içinden
Ne dip ne dap, genişleyen
Halkalar halinde zar,
Bir imge içre noktainazar...
Dünyanın yüzeyinde
Yumurtayı düşündüren...
İki yüzeyin birleşmesi
Ve bu düşün önü ve arkası
Bizi bu aleme kilitleyen.
Kilit güvence ya,
Demek korunmak istermiş;
Hem kendini hem kendinden
Hem bizi, hem bizden,
Ayrıştıra didikleye ayıklaya...
Konuşma ihtiyacı mı var her birimizin,
Ama insan hoşa giden düşünüleri
Konuşmaktan keyf alır,
Boşa giden değil;
Arzu ettiğimiz şey bu
Övgüye mazhar olmaksın.
Hoşa giden sözler ihtiyacıyla
Genel anlamda dünyayı, yaşamı
Met etmek mertebesine yükseltmeden
Ne kent, ne kişi, ne kendiyle övünmeden
Hoşa gidebilir diyerek...
Zamanı yalancı cennettlere sığdırmaksızın
Hayatı buram buram mucizelere
Bulandırmaksızın
Sırrını boşuna sızdırmaksızın...
Yine de zıttına, hoşa giden üslupla
Olduğu gibiliği sunmalı
Sakıncalı Piyade* gibi mi mesela
İlk akla düşüveren?
Kayıt Tarihi : 23.9.2024 22:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*Uğur Mumcu. 23 Nisan 2024 Saat:00:29 Elbet gerçek bir şey istiyorum ama isteğimin gerçekleşmesinden çok gerçeğin gerçekleşmesini. Gerçeğin gerçekleştiğini varsayabiliriz bu durumda. Çünkü istediğim hiçbir şey gerçekleşmedi, demek ki gerçekteyim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!