Ey eyyâm-ı mazi, ey nevbahar-ı ziyan,
nerde kaldı cânib-i vuslat,
nerde kaldı eşref-i eyyâm?
Bayram mı?
Hayır...
Ben o mevsimi ezberimden düşürdüm.
çünkü bu çağda —
tebessüm tefessühle yer değişti
mübarek sözcükler dillerde kurudu
“el-öpmek” sadece bir refleks artık,
bir robotik temenna
bir musafaha değil,
bir formalite def’i
şeker?
şimdi çocuklar, çikolataya bile hasret
ve şeker tadı yok
zîrâ
her damak artık hıyanetle yoğrulu
dedeler?
artık dua etmezler
çünkü elleri cepte, gönülleri cephede
nesiller arası uçurumun başında
dedeler torunlarına bile küser oldular
ve neneler,
ağzı dualı neneler
şimdi küs,
zîra öpülmeyen ellerde
hayır kalmaz
sokaklar mı?
be-mâna caddelerle çevriliyiz
bir istiklal yok artık
adımlar her bayramda biraz daha mahpus
çünkü bayram
şimdi sadece mağazalarda
“%70 indirime girmiş” bir vitrindir
ve ben,
ben bir zamanlar neş'e-i bayramla uyanan
bir sâbî idim
şimdi ise
ezanla değil
İleti sesiyle göz açarım
ve her “iyi bayramlar” mesajında
biraz daha azalırım
ne oldu sana ey şehremini kalpler?
hangi günde kaybettik tebessümün sevabını?
hangi iftar vaktinde
sohbetin yerini suskunluk aldı?
hangi kitapta yazmaz artık bu hâlet?
bir lûgat arıyorum
içinde “bayram” kelimesi hâlâ
gönülle tanımlansın
ve işte ey Annem,
senin açtığın sofralarda
bir zamanlar buhurlarla dolardı içim
ben sana geldikçe bayram olurdu —
ama şimdi,
ben sana bile geç kalırım.
Kayıt Tarihi : 11.6.2025 10:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!