-Sürdüm yüreğime yazgının yazılmamış meçhullerini. Mecburlarının çobanlığına başladım.Aklımın aç kurtları gezindi durdu doyumsuzluklar merasında.
-Acıkmış gönül perileri doyumsuzluklarının ilanını vermeye geldiler.
Aklımı çeldiler. Bir öpücük kadar dünyayı yakından tanıttılar.Bir erkeğin bütün erklerini alt üst eden şehirsiz ,isimsiz; ama aklı çeldiren istendikleri yaydılar.
-Kutsanmış uzakların vardı.Bekleyiş kızartılıyordu sol yanımda. Sen ile sensizlik yeşermişti nadaslarımda. Sana benzeyenler benzetme sanatı yaparak telmihini yüceltmek istedim sadece.
-Nidalarını sussun diye. Tenasüplerin münasiplerimi örtsün diye öyle sanatsız, kurgusuz, hazlara hazırlık dersi verdim Şehrinaz.
-Efkârlar kâra başlayalı acıların zemberiği yüreğimde boşaldı durdu. Dışım çok mutlu bir ayna gibi; ama içim aslında hüznün can kırığına kırkayaklık ediyor.
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden