Merakım bir at olup sırtına binişimde,
Komşunun mahzenine korktum her inişimde.
Her direğin yanında av bekler bir örümcek,
Her baktığım noktadan bir cin hücum edecek,
Küpler içinde belki, bir kesilmiş baş saklar,
Şu dikmedeki urgan! Beni mi asacaklar?
Yıllardır el değmemiş ne kadar eşya varsa,
Bir ödünç can bularak ya koşmaya başlarsa?
Ne kadar olmaz varsa, olur yapar endişe,
Şu yabanın gölgesi, benziyor vampir dişe.
Attığım her adımda hissettim bir kapanı,
Derler ki; “Cin kaçırmış bu mahzeni yapanı”.
Titriyor, titriyorum, korkudan heyecandan,
Beyaz örtülü biri bakıyor kirli camdan.
Gözümü kapatırsam görür onu kulağım,
Sıcak bir kan kokusu, şimdi bayılacağım.
Bu çıtırtı nereden? Her şey korkunç loşlukta!
Yarasalar ne arar, ne kovalar boşlukta?
Bana el sallar gibi, keser, balta, her alet.
Bastığım her noktada canlanır bir hayalet.
Hayalet ki; bekliyor elinde keskin nacak,
Yürümezsem bir yılan topuktan ısıracak.
Ardımda “tak” diye ses, eyvah kapı örtüldü!
Kirli camdaki çehre, sırıttı, pis pis güldü.
Tadını bilirler mi bilmem insan etinin?
Akşam yemeği miyim mahzen hayaletinin?
Kayıt Tarihi : 24.11.2017 03:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!