Gördüm ol meh dûşuna bir şâl atup lâhûrdan
Gül yanaklar üstüne yaşmak tutunmuş nûrdan
Nerdübanlar bûsiş-î nermîn-i dâmânıyle mest<
..........
..........
Kayıt Tarihi : 18.10.2013 03:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Saltanatım Eksilmesin
Arabam mersedes kadınım prenses
Zenginliğime zenginlik katmadan uyuyamam
Aç gözlüyümdür hep bana rab bana
Toprağıma toprak katamazsam doğruluğa katlanamam
Dünyada saf eşek çoktur yaa
Alın terlerini şarap yapıp içemeden rahatlayamam
Hele yardım için yalvarmalarından
Karşımda boynun bükmüş görmeden haz alamam
Arvadı güzeli gördümmü
Sahiplenemeden rahat duramam,
gerekirse katlederim
Şehvetin doruklarından ayrılamam
Caz saz pavyon benim içindir
Göbeği sallayamadan rahat duramam
Koltuğumda gözü olanları
Gazel gibi süpüremeden yaşayamam
Yalanlarım blöflerimle
Mutlakiyetten ayrılamam
Cariyelerim çoğalmadan
Hergün BİRİ OLMADAN UYUYAMAM
Milletin yasasını devletin kasasını
Fukaranın tasmasını müherlemeden duramam
Senaryosu katliam
Can yaktırmazsam YAŞAYAMAM..
ÇÜNKÜ BEN KAPİTALİM REJİMİM EMPERYALİM
IRKCIYIM DONANMAYIM GLADYO NATOYUM
HAKSIZLIĞA GÖZ YUMAN BM İM TERÖRÜM
EMPERYALİM ACIMASIZ FAŞİST DİKTAYIM
ANAMDAN MELEK DOĞDUM ŞEYTANIN YANINDAYIM
KATILIMCIM ÇOK HAYATINI YAŞA BEN BURADAYIMM
..
CIA MOSSAD KGB MUHABERAT SAVAMA GCR YİM
GRI OS FOE GRU BND İSTEDİĞİM ZAMAN KARIŞTIRIRIM
YA KÖLE GİBİ YAŞA YADA KÖLE GİBİ YAŞAMAMAK İÇİN
HEDEFİMDE OL GEBERKİ SALTANATIM EKSİLMESİNN
Harun Tokucu
Daha dün, sayılacak kadar yakın geçmiş.
Maalesef yazıldığı zamana göre anlaşılır bir üslup kullanılmış bile olsa, zamanımız için geçerliliğini yitirmiş bir söyleyiş şekli olarak karşımızda duruyor.
Şiir bu haliyle değerinden zerre kaybetmiyor. Sadece şiirle iştigal eden, şiire meyli olan ve şiire amatörce de olsa ilgi duyan birinin, anlaşılmaz gibi görünen kelimelerin anlamlarına bakması yeter.
Şiirdeki derinliği ve güzelliği, dizelerdeki o muhteşem musikiyi, şiirin o ihtişamlı yapısını görmesi ve doyasıya seyrederken hazmetmesi, büyük bir zevkle ve algıyla içselleştirmesi gayet olağan olacaktır.
Paslı aynaya bakanlar, kendilerini çopurlar içinde görürler. Eğri büğrü aynaya bakanlar, ağzı yüzü kaymış, kaşı gözü dağılmış, dişi damağı yerini terk etmiş acuzeler olarak görürler.
Öncelikle, aynanın doğrusunu, eğrisini gerecek gerçek göze, gören göze ihtiyaç olduğu görülüyor.
Yok efendim, yok…
Göz yok, izan yok…
Akıl yok, algı yok…
Yahya Kemal’in dediği gibi duyuş ve düşünüş meselesi…
Duyuş ve Düşünüş
Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer
Ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber.
Kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu;
Zihnim düşünceden dağınık, gözlerim dolu.
Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü,
Lakayd olan mühimsemiyor gamlı bir günü.
Çok şey bilen diyor: 'Gidecek her gelen nesil
Ey sade-dil! Bu bahsi hayatında böyle bil
Hiç durmadan, hayat öğütür devreden bu çark,
Ölmek sırayladır, sıralanmakta varsa fark.
İlmin derin görüşleri, aklın hükümleri
Doldurmuyor boşalmış olan hisli bir yeri.
Yahya Kemal
* Keşke bunları görmese gözüm…
***
Bir güzelin tasviri var şiirde.
Üç çifte kürekli bir sandala edalı edalı, salına salına binişi var…
O ay yüzlünün omzunda lahuri bir şal, gül yanaklar üstünde nurdan bir yaşmak…
Çinilerle süslü köşkün, eteğinin yumuşacık öpüşleriyle mest olan mermer merdiveninden bin işveyle, indi.
Eteklerini toplayıp üç çifte kürekli bir sandala atladı.
Mücevher gibi ışıltılı, billur gibi taze bir ay geçti (doğdu) sandım.
Sa’dabad ahalisi, sahil boyunca koşuşup teşrif edişine, uzaktan alkış tuttular.
Ey Kemal! Gümüş cetvel gibi görünen boğazın kıyısından yükselen bu sesler, altın bir fıskiyeden yükselen suların mahur makamında bir musikisi gibiydi...
*
Şiirin doğru anlaşılmasına kısaca vesile olalım dedik.
“Saraylara layık zengin şiiri” diye fısıltılar geldi kulaklarıma.
Aman efendim, İstanbul, boğazlar, kâşaneler, köşkler, saraylar, sandallar, yatlar, katlar…
İki köprülü gerdanlıklı boğaz. Altından yol geçen Marmaray’lı, Kızkuleli o eşsiz güzellik tamamen bizim.
Eh!.. güzelleri de bizden…
Bu şehir en duygusuzları bile mest eder, şiar olmayanları şair yapar…
Böylesi tılsımlı, böylesi efsunlu bir şehirde olup da büyülenmemek, mest olmamak olur mu?
Bu duyguyu da pek çok şiirinde dile getirmiş, İstanbul sevdalısı Yahya Kemal Beyatlı.
Yüreğine, kalemine, ilhamına sağlık diyecek oldum, ama Allah rahmet etsin, mekanı Cennet olsun diyor, minnet ve şükranla, sevgi ve saygıyla yad ediyorum, o ölümsüz koca çınarı…
O müstesna şiir üstadına gönül dolu saygılarımla…
İyi ki yazdınız…
İyi ki eski ve yeniyi şiirlerinizde harman ettiniz.
İyi ki yeni nesillere kocaman, ihtişamlı bir kapı açtınız ve yol gösterdiniz.
Dualarımızla mekânınız Cennet olur inşallah.
SEÇİCİ KURULA İÇTENLİKLE TEŞEKKÜRLER…
Sevgi ve saygıyla…
01 Kasım 2013
Hikmet Çiftçi
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
ve fakat.. agir osmanli yazsa nasil yazardi acaba diye merak edenlerin merakina yanit babin da.. boyle yazdigini saniyorum..
gani rahmet dilerim.. saygilar..
TÜM YORUMLAR (9)