Hayatı:
Mahtumkulu Firâkî, Türkmen klâsik edebiyatının yapılanmasına önderlik eden, doğu edebiyatının yayılıp gelişmesine katkısı olan, yeri zor doldurulacak bir sanatçıdır. Mahtumkulu, 18. yüzyılda yaşamış, Türkmen yazı dilinin temelini atmıştır. O, halkının özgürlüğünü, bağımsızlığını arzu etmiş, halkın sevgisini kazanmış bir şairdir. Mahtumkulu şiirlerinde “Firâkî”, mahlasını kullanmıştır.
Mahtumkulu, 1733 yılında Etrek nehrinin boyunda yerleşen “Hacıgovşan” denilen köyde doğmuş, hayatının çoğunu Etrek, Gürgen civarlarında geçirmiştir. Türkmenlerin “Göklen” boyunun “Gerkez” aşiretindendir.
Mahtumkulu’nun yetişmesinde babası Devlet Memmet Azadî’nin büyük emeği vardır. Devlet Memmet Azadî (1700-1760) de döneminin ünlü, dünyevî ve dinî bilgilerini, Arapça, Farsça, Çağatayca ve Türk dillerini çok iyi bilen mutasavvıf, âlim ve şairdir. Mahtumkulu ilk derslerini babasından almıştır. Babasından ve köy okulunda Niyaz Salih adlı molladan ilk dersleri aldıktan sonra, Halaç’taki İdris Baba Medresesinde öğrenim görmüştür. Öğrenimine Buhara’daki Kökeldaş Medresesinde devam etmiştir. Daha sonra Hive’deki Şirgazi Han Medresesinde üç yıl öğrenim görerek temel eğitimini almıştır.
Mahtumkulu, Türkmenistan’ın doğusundan batısına, sonra Afganistan’a seyahat etmiş, oradan Hindistan’a geçmiş ve orada altı ay kaldıktan sonra Kâbil üzerinden Özbekistan’a
Margelan, Semerkent şehirlerine seyahat etmiş, Türkistan şehrinde bulunup Hoca Ahmet Yesevî’nin müderrisleriyle görüşmüş, Buhara’ya gelmiş, sonra Hive şehrine gitmiştir. Nizamî, Nesimî, Fuzulî ve Nevaî gibi üstadları okuyarak bilgisini arttırmıştır. Geçimini gümüş ustalığı ile sağlamış ustalığıyla ünlenmiştir.
Mahtumkulu, şiir yazmaya genç yaşlarında başlamış, ilham kaynağını, halkın yaşam zorluklarından almış, yaklaşık 700 şiiri günümüze ulaşmıştır. Şairin işlediği konuları; vatan sevgisi, birlik- beraberlik, Türkmenlerin birleşmeleri, sosyal dengesizlik, öğütleri, aşk ve tasavvufla ilgili konular, mertlik, namertlik, kahramanlık, insanı sevme, dostluk vd. olarak sıralayabiliriz.
Mahtumkulu’nun şiirlerinde Türkmenlerde ahlak anlayışının, sabır, şükür, tevekkül, mertlik, doğruluk gibi yüce değerlerin, azimli, kararlı olarak çalışmanın gerekliliğini tasa ile işin
bitirilemeyeceğinin işlendiğini görüyoruz. Mahtumkulu’nun dili, yaşadığı dönemin halk dildir.
Mahtumkulu’nun edebî kişiliğinin oluşmasında tasavvufun derin etkisi olmuştur. Ahmet Yesevî’yi üstad kabul etmiş, kendisinden önceki mutasavvıflardan yararlanarak yeni yorum ve yöntemlerle şekillendirdiği sufistik çizgiyi devam ettirmiş, geliştirerek günümüze önemli bir edebî-manevî miras bırakmıştır.
Mahtumkulu’nun divanında yaşadığı dönemin derin sosyo-kültürel izleri vardır. 18. yüzyıl, Türkistan’da Mahtumkulu şiirlerinin yüzyılıdır. Türkmen halkı 18. yüzyılda yaşadığı sıkıntılara rağmen kültür hayatındaki verimliliğini kaybetmemiştir. Köroğlu, Şahsenem-Garip, Leyla ile Mecnun, Tahir ile Zühre, Dede Korkut gibi halk destanları sosyal ve
kültürel hayatı olumsuz olarak etkileyen bütün olaylara rağmen dilin ve edebiyatın canlı kalmasını sağlamıştır. Mahtumkulu, Türkmenleri her fırsatta birlik ve beraberliğe davet etmiştir.
Mahtumkulu, halka yararlı olacak pek çok öğüt şiirini, atasözlerindeki edayla yazmıştır. Vefa, yiğitlik, tok gözlülük, cömertlik gibi yüksek ahlâkî değerleri telkin etmiştir. Mahtumkulu, bazen halkın öncüsü, bazen de savunucusudur. Mahtumkulu, halkın uğradığı her türlü haksızlığı, zulmü, yoksulluk, kıtlık ve hastalıktan duyduğu acıları ve şikayetlerini şiirlerinde yansıtır. Bunlar kamuoyunun görüşlerinin bir tür yansımasıdır.
Şairliğinin yanında*mutasavvıf*ve*düşünür*de olan Firakî, 1797 yılında yaşamını yitirdi. Mezarı, İran'ın kuzeybatısındaki Aktokay köyünde bulunmaktadır ve İran hükûmeti tarafından anıt mezara dönüştürülmüştür.
***
KALMIŞIM
Cahilliğin cuşı çıktı başımdan,
Ben ol cuştan hali bolup kalmışım.
Bir gama ulaştım gittim huşumdan,
Bu dert ile dolu bolup kalmışım.
Başım yüz heveste gönlüm coşkunda,
Girdaba düşmüşüm deli taşkında,
Necd dağında gezen Mecnun aşkında,
Yanar odlu Leyla bolup kalmışım.
Yiğitlik faslını kışa yetirdim,
Kamillik kiştisin derya batırdım.
Büyük fikre kaldım aklım yitirdim,
Diri iken, ölü bolup kalmışım.
Bu dünyayı göçüp baran göç bildim,
İşini bet andım, özün puç bildim,
Önün oyun gördüm, sonun hiç bildim
El içinde deli bolup kalmışım.
Mahtumkulu faş eylegil sözünü,
Felek muştı hak etmeyen gözünü,
Bu vakte dek yaş bilirdin özünü,
İmdi gör, bak, ulu bolup kalmışım.
***
Ziyan Eyledi
Kaygıyla gamla aziz ömrüm soldurup
Kötü felek azap, ziyan eyledi.
Yazan kitaplarımı sele kaptırıp
Gözlerimin önünde, beni giryan eyledi.
Gaflette düşman aldı taşımızı
Dağıttı her yana akranlarımızı.
Beş yılda bir kitap eden işimiz
Kızılbaşlar alıp, viran eyledi.
Bir nice kolu bağlı kul oldu,
Niceleri önünde sararıp soldu.
Kime ne verdiyse fazlasını aldı,
Herkese belli bir fiyat eyledi.
Kötü felek acımasız, bana bildirdi
Ağlamaktan gül yüzümü soldurdu.
El yazması kitabımı sele kaptırdı
Düşmanımı ceyhun, derya eyledi.
Nicesi dünyada kaldı bir kişi,
Nicenin ağzını doldurmaz aşı.
Nicenin matemden kurtulmaz başı.
Gece gündüz feryat figan eyledi.
Yakar kötü feleğin cebri cefası
Yalandır, inanmayın, ahdi vefası.
Mahtumkulu, yok bu sözün hatası
Felek boyumu posumu eğri eyledi.
(Mahtum Kulu
kaynak:
Prof. Dr. Erman Artun - Şair Mahtumkulu’nun Şiirlerinde Sanat, Estetik ve Üslup(Makale)
Kayıt Tarihi : 25.9.2012 18:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aydın Suyak](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/09/25/mahtum-kulu.jpg)
Bu güzel şiirinizi
Canı gönülden kutlar
Başarınızın daim olması ve
Daha nice paylaşımlar dileğiyle 10+ saygılarımla
Begeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (4)