Bu ne mutlu gündür, ne mutlu gece.
Mahsuni, Karakoç, kanal yedide.
Hazzın anlatmağa, yetmiyor hece.
Mahsuni, Karakoç, kanal yedide.
Aman Allahım! bu ne güzel haldı.
Dinleriken iki gözümde doldu.
Deniz ile derya, herc-ü merc oldu.
Mahsuni, Karakoç, kanal yedide.
Şahali’m, kurban bayramı gününde.
Kilitlendik kaldık, ekran önönde.
İkiside hakk, hakikat yönünde.
Mahsuni, Karakoç, kanal yedide.
18.03.2000
Ali Sahin SahaliKayıt Tarihi : 23.5.2008 07:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bayram Bilge Tokel beyin sunduğu '' Gönül dağı '' programına Aşık Mahsuni Şerif ve Üstad Abdurrahim Karakoç konuk olmuşlardı. Bir kurban bayramı gününde program öyle güzel gidiyordu ki, adeta mest olup kalmıştık. Kardeşim Fikret Şahin'in teklifi ve ricası üzzerine bu şiiri yazmış ve Kardeşim Veli Şahin'in çabalarıyla, uzun bir uğraştan sonra programa faxlaya bilmiştik. Programın sonuna doğru, sayın Tokel'e gelen bir tomar Faxı vermişlerdi. Sayın Tokel bir tomar Faxların içerisinden, bizim Şiiri seçip, üstadlara tamamını okumuştu. Bizi mest eden şey aslında şuydu: Bir ömür boyu bir birinin zıttı sanılan kişiler, aynı dili konoşuyor, aynı şeye inanıyor, çok iyi anlaşıyor, ve hatta dertleri, tasaları, söyledikleri bile aynı idi. Öyleyse yıllar boyu kimler bu muhteremleri ayrı, gayrı göstermişlerdi. Onlar hakk ve hakikat yolunda bir ve aynı idiler. Benimse tek mutlu olduğum şey Aşık Mahsuni Şerifin Kasetlerini dinleyerek ve Abdurrahim Karakoç'un kitaplarını okuyarak bu günlere gelmemdi. Onlar Anadolu kültürünün tatlı meyvalarıydılar. Ne mutlu onlardan tadana. Ne mutlu onları anlayana. Allah onlar ve onlar gibilerden sayısızca razı olsun. Bizlere onları yanlış ve ayrı gösterenleride ISLAH etsin. Amin.
Necati Ocakcı ANTALYA
Aynen seninde yorumladigin gibi ne mutlu onlari anlayana.
Allah razi olsun
TÜM YORUMLAR (14)