Mahşerde Sallanan Vakit
Bir perde açılmış ki, perde üstüne perde,
Gök yarıldı aniden, iki mahlukat yerde.
İşte mazlum hüsrana uğradı ki soranlar,
Bu elbet imtihandı, maksat hayra yoranlar.
Ve “Hâlk” oldu kainat, sevindi Adem Âta,
Merhamet nüzul buldu ve işte Hâvva Ana.
Gönülden acı gelir, ayrı olmak gerekmez,
Şefkat yeşermedikçe, merhamet tohum ekmez.
Bir bütündü aslında, beşer hasıl olurken,
Şeytan taşa büründü, kalp yumuşadı derken.
Söylendi İblis, ben ateşten oldum, hem nasıl!...
İhanet sarmaşıktır, doğruyu bulmak asıl.
Kuru çeşmedir, giden zamanın hikayesi,
Olan olmuştur artık, hep de budur gayesi.
Tek gayesi İblis’in sevdirmekti alemi,
Çözüldü sırlı hilkat ve kırıldı kalemi.
Gelenler hep göçtü bak, bu alemden öteye,
Kırık testi boşalır, bende var günah diye.
Zalim zulmü gördü ha, seyretmeye mukabil,
İsyan kuru bir yüktür, şeytan timsali Kabil.
İblis kınandı fakat işletti cinayeti
İmtihan başlarken, bu Allah’ın inayeti.
Kara bulut sarmıştı, gökyüzünü aniden,
İmtihanın sırrına vakıf olduk yeniden.
Güneş dürülürken, yıldızlar döküldü birden,
Arz-ı sema haşroldu, sabr-ı mekan sedirden.
Toprağın bereketi, gökyüzünün haşmeti,
Gösterildi; aciz ümmete, sabrın zulmeti.
Zamansız mekanın arz’ında, seyreden dünya,
Korkuların ziyası karanlıktaki hülya.
Günübirlik yaşarken, geçmişi hatırlarım,
Sayfalarda çürüyen, kaybolmuş satırlarım...
Kayıt Tarihi : 27.12.2021 22:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!