tırnağımı kollarken
koldan da mahrum kaldım
şarkı türkü sallarken
dilden de mahrum kaldım
gitti ardından baktım
uyandı eşref vaktim
sinemde ateş yaktım
külden de mahrum kaldım
boran vurdu rıhtımda
yaylar koptu tahtımda
gurbet çıktı bahtımda
ilden de mahrum kaldım
dünyanın süsü kadar
bedenim oldu heder
bilmedim nere gider
yoldan da mahrum kaldım
hani nerde sevenler
sevdiğini övenler
kilitlendi kovanlar
baldan da mahrum kaldım
aşkı bulmaya kalktım
meşke dalmaya kalktım
Mecnun olmaya kalktım
çölden de mahrum kaldım
atalet etti esir
kabul bendedir kusur
yurt olmaz bana Mısır
Nil’den de mahrum kaldım
tavuk gık gık patladı
daldan dala atladı
yumurtası çatladı
foldan da mahrum kaldım
nerde benim gerçeğim
kesmez oldu bıçağım
erken soldu çiçeğim
gülden de mahrum kaldım
şems‘i buzul sayarken
nevm‘i nüzül sayarken
bordo-kızıl sayarken
aldan da mahrum kaldım
talih canımı sıktı
bağıma avu ekti
cereyan zaten yoktu
pilden de mahrum kaldım
karanfil buket buket
ıstırab paket paket
yırtıldı gitti ceket
çuldan da mahrum kaldım
şirazem kötü şaştı
adeta ayak baştı
saçlarıma ak düştü
kıldan da mahrum kaldım
bir mekruh yere kondum
apansız toza döndüm
âlemi deniz sandım
gölden de mahrum kaldım
anlatsam kimler anlar
inliyor nice canlar
telve tutmaz fincanlar
faldan da mahrum kaldım
huzur benim merağım
niye böyle ırağım
koşamıyor kısrağım
naldan da mahrum kaldım
ruhuma kaya düştü
çaresiz huya düştü
mektubum suya düştü
puldan da mahrum kaldım
kulağım sanki sağır
duyarım ağır ağır
kaçtı gitti koç sığır
maldan da mahrum kaldım
cemiyetin ferdinden
medet umdum merdinden
tokalaşma ardından
elden de mahrum kaldım
ne yaptım ki küsecek
lisan böyle susacak
şu bağrıma esecek
yelden de mahrum kaldım
sıcak sular buz tuttu
zulüm bende haz tuttu
bükülmeye yüz tuttu
belden de mahrum kaldım
herkese sordum nerde
yarim bilinmez yerde
gözüme indi perde
tülden de mahrum kaldım
ağac keza sıkıldı
meyveleri çekildi
yaprakları döküldü
daldan da mahrum kaldım
futbolun nerde tadı
kalmış sadece adı
hakemler ofsayt dedi
golden de mahrum kaldım
didar yüzlere ömür
güneş yazlara ömür
tığlar sizlere ömür
milden de mahrum kaldım
yüreğimde sızım var
nokta nokta közüm var
bezgin öten sazım var
telden de mahrum kaldım
o yar beldede tekmiş
kafayı neye takmış
yanağında ben yokmuş
çilden de mahrum kaldım
terk eyledim obayı
kardeş ana babayı
kötü yaktım abayı
şaldan da mahrum kaldım
yarım doğu tam batı
küflendi çiftlik sütü
hem iyi hem de kötü
halden de mahrum kaldım
vuslat erilmez kale
şirret sevimsiz hile
mevsimler yalnız çile
yıldan da mahrum kaldım
vasıtasız duraklar
yazık hayli kuraklar
harab oldu topraklar
kilden de mahrum kaldım
hayal kurdum uçmaya
bu diyardan kaçmaya
şu ırmağı geçmeye
saldan da mahrum kaldım
gerçek dost dostu över
sahtesi başdan savar
bir dost bir hayırsever
kuldan da mahrum kaldım
ufkun zalim sisleri
yıpratıyor hisleri
beynimde gong sesleri
zilden de mahrum kaldım
ümit yoksa yarından
elem vurur derinden
bezdim hücre darından
boldan da mahrum kaldım
arzum parlak şafaktı
nasibim sırf nifaktı
pire malum ufaktı
filden de mahrum kaldım
tavanımdan su aktı
duvarlar beni sıktı
odam başıma çöktü
holden de mahrum kaldım
felek oyun edince
zulüm etti yâdınca
o yar elden gidince
dölden de mahrum kaldım
hezimet oldu her iş
ne mümkün aşka eriş
kız bulmak zaten zor iş
duldan da mahrum kaldım
Aydın derki nefesim
kısıldı yine sesim
artistlikdi hevesim
rolden de mahrum kaldım
Kayıt Tarihi : 5.11.2019 12:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!