Hoyrattır mahpushanede sabah,
Ayrılık ateşine açılır gözün,
Ağustos’ta isyandadır özün,
Tepende solmuş kirli bir tavan,
Kalabalıkta ter kokar havan…
Hasrettir mahpushanede sabah,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.