Bir imzaya mahkûm müebbet mahpus
Kapana kısılmış çaresiz kullar...
Kulaklarındaki: 'Ayıp, günah, sus! '
Kelepçeler kesmiş, kanıyor kollar.
Bir lokma ekmeğe dayak, hakaret...
Birkaç bileziğe gitmiş, bekâret
Nasıl çeker gider, yok ki akaret
Dokunmadan kalmış elinde dallar.
Kafasında yumruk, sırtında sopa
Her sene karnında yeni bir sıpa
Ne bir baltaya sap; ne balta, sapa
Kapanan kapılar, kesilen yollar...
Ya çatı, ya bodrum; yakar, dondurur
Altta yok, üstte yok; nasıl ondurur?
Yetersiz beslenme, derdi kondurur
Yok; et, süt, yumurta, sebzeler, ballar...
Halsizlik, kansızlık, kesik benizler
Zafiyeti müzmin hastalık izler
Kimseye söylemez, derdini gizler
Solar hayalinde yeşiller, allar...
Dört bir taraf sılcan, herkesten zarar
Her ne yana dönse, bir düşmanı var
Bağrına bastığı; vicdansız, gaddar!
Fırsatını bulan, pireyi nallar!
Kanatları kesik kuşlar uçamaz
Tabutluk kilitli, kimse açamaz
Azat edilse de artık kaçamaz
Gözünü korkutmuş, sayısız hallar.
Ruhu ölmüş, mahzun; ağlar, gülemez
Kökeninden başka bir yer bilemez
Beli çatırdasa ince elemez
Yüksüzken de kambur yürür, hamallar.
O Nur’un emrine boyun eğerek
Yılana sarılır, ‘koca’ diyerek
Günde tam üç öğün dayak yiyerek
Her emre amade, başını sallar.
Kayıt Tarihi : 23.1.2007 16:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu sıkıntıların pek çoğu sadece hanımlar için geçerli değil ki...
Yine de verdiği mesajı algılarken,insan,erkek olarak üzülüyor.
Bu güzel şiirinizi ve sizi kutluyorum.,
Saygılarıma efendim,
Ünal Beşkese
TÜM YORUMLAR (10)