geçenlerde daldım yine... tramvaydan inen kızın saçlarıydı aklımdaki ya da bilmiyorum belkide otobüste ayakta giden engelli adam. vardı aklımda bir şeyler mahpeyker. önce çocukluğum geldi aklıma yanan sobaya portakal kabuğu bastırıp çıkan kokulu dumanı izlediğim günler sabahları giyerken bedenimi buz gibi yapan mavi okul önlüğüm ve dönüşte boynumdan sarkan beyaz yakalığım geldi aklıma bir yaz gecesi sabaha kadar okuyup bitirdiğim halk kütüphanesinin on beş günlük verdiği 'alice harikalar diyarında' kitabı.Yerli malı haftasında okula gitmediğim geldi aklıma Sonra hiç olmayan bisikletim ve ilkokulda öğretmenimin sorduğu 'baban ne iş yapıyor sorusu.' geldi aklıma. sonra biraz düşündüm mahpeyker. Hep bir şeyler gelirdi aklıma bin bir türlü şeyler ve hep aklımda kalırdı en az Kafka kadar korkak bir insandım oldum hayatta. Sonra ortaokulda aklıma takılan yerleri soramadığım bazen de cevabı bildiğim halde söyleyemediğim geldi aklıma. Okul gezilerine sadece zengin öğrencilerin gittiği zamanlardı o zamanlar.Hiç eşofman takımımın olmadığı annemin halk pazarından aldığı geceliği giydiğim ve spor parası vermeyenlerin top oynayamadığı beden dersi geldi aklıma. Ben bazen düşünürüm mahpeyker. Saman yapraklı kitaplardan öğrendiğim bir kaç şeyden biriydi bu tavsiye ederim sen de düşün mahpeyker. Tahtada konuşanlar listesinde olmadı adım, andımız'ı da okumadım sınıf başkanı seçilirken önemsiz bir seçmen oldum hep oysa yönetilmek istemiyordum ya da bir sınıf başkanı olmasını. Ne düşünüyorum biliyor musun mahpeyker? Vapurda gördüğüm kırmızı paltolu kız o da benim gibi miydi acaba. Kitap okur muydu o da. Ya da yeni çıkan gri'nin bilmem kaç tonu gibi kağıt yığınları mı okurdu. Belki de dostoyevski kahramanları kadar utangaçtır. Güzel kızdı kırmızı paltolu kız mahpeyker. Yine daldım metrobüsün nadiren boş olan koltuğunda. Bu sefer hayal kurdum. Önemli biri oldum çok param oldu. Sevdiklerimin birazı öldü birazını hala arayıp sormuyorum. Bir eşim ve benim hissettiklerimi asla hissetmeyecek çocuklarım oldu. Taksitle aldığımız gereksiz eşyalarım oldu. Salonumda göstermelik süs eşyaları ve kristal bardaklarım oldu. Düzenli maaşım vergilerini ödediğim arabam ve banka hesaplarım oldu. Birden duraksadım bir kaç durak sonra indim metrobüs köprüsünden aşağıya inmenin iki yolu vardı birisi merdivenler ben merdivenleri kullanmadım. Arkamda bir kalabalığın benim için endişelendiğini düşünmek güzeldi otoyolun tam ortasına düştüm. Düşmedim aslında atladım. hayallerim gerçekleşsin istemiyordum zaten. Atlamamla beraber bana çarpan lüks arabanın içindeki adam kadar kendimi havalı hissediyordum.Benim için endişelenen insanlar vardı önemli biriydim artık belki ambulans bile gelirdi benim için. tramvaydan inen kızın saçları gözümün önünden geçti, otobüste ayakta giden engelli adam ve vapurdaki kırmızı paltolu kız. Uyandığımda hala metrobüsteydim tam da ineceğim duraktaydı keşke uyanmasaydım. Uyuyunca mutlu oluyor insan. Sonra indim metrobüs köprüsünden aşağıya inmenin iki yolu vardı birisi merdivenler ben merdivenleri kullandım.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta