Tüttükçe biryerlerden histerik tonlar
aşk sindi her yerimize,
bulaştık….
Kim kokuttu sevdayı yine
Sabah sabah…
Gökyüzünün karanlığından çıkageldi kar taneleri;
Bir arkadaş gibi..
Bir Dost gibi..
Derler ki;
’’ dost acı söyler ‘’
Üşümem ondandır sanki …
Biçim almadan
duruyor karşımda yalnızlık,
Hüzünle çiftleşiyor…
babalığına
öz şarkılar besteliyor üveyin biri,
Ne hevesle can bulmuştu
yorgun gözlerinde aşk...
sorma bir şey,
zorlama,
yalan söylerim! ...
Yavru Vatan!
Sen ağlama!
Biraz sonra
Bezleyecek;
Kıçını,başını
Ağzını, yüzünü
Fransızca bir hayat olmak isterdim,
Belki Japonca söylemek isterdim şarkılarımı.
Şark kasabalarının birinde Rusya’ nın,
Üşüyen kıvrımlar olmak isterdim…
Bir başkası olabilmek iyi gelirdi belki,
Kim bilebilir ki? ...
Aç saçlarını görsün dünya
bir kerede,
dönüp bakmasınlar bir daha şaşırarak(yüzüne) ,
toplasan saçlarını yakışır da biliriz
ama aslında haklısın aç saçlarını,
biz insanlar azcık
Sorma bana;
-neredesin?
istemem görmeni ağlamaktayım…
sen demiştin;
-değmez gözyaşına,
nasılsa bitti!
Sokul yanıma,
Cesaret edin yaşını
Bakışların perde
Saçın Venüs
Benim için fark etmez ama
Ayıp oluyor yaşama…
Yitik bir kavme hiyerogliflerden yadigâr,
doğurgan bir kadındı “anne”,
ve gurur,
olabildiğince dayanmaktaydı,
şiddet hacim alırken bedeninde…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!