İzmirde yokluğunda geçen bir haziran gecesi
Aklımda sessizce düşen kar taneleri
Gökyüzünden iniyorlar yüreğime yavaş yavaş
Kimisi özlediğim bir yıldız
Kimisi saçlarıma ilk düşen ak
Kimisi beklediğim hasretim
Geceydi
Bugünden yarına sırtımda taşıdığım
Kör bir bıçağın ağrısı göğsümdeyken
Kelebekler gördüm bir güne ömrünü sığdıran
Yumsa gözlerini ölüm
Yummasa yağmuru göreceklerdi
Nasıl yorgunum günlerdir anlatamam sana
Sanki yıllardır onulmaz yaraları
Aşılmaz dağları taşımışım sırtımda
Tarumar oluyor birdenbire yüreğim
Yangın yerine dönüyor sanki belleğim
Çok fena kanıyor çok fena sele dönüyor
Öyle mahzun durma
Var mıdır tarifi zamansız bir gidişin
Acıdan yırtılmış lif lif yüreğimde
Artık sevdanın ateşli çiçeği açmazken
Kim söyleyebilir gözyaşının ilaç olacağını
Dağlanmışsa acı sözlerle bedenin
Yüreğime saplanan vakitsiz dikenleri
Tek tek söküp atmakla meşgulüm yine
Tırnaklarımda bir uyuşturucu mavisi
İsmini yazıyorum yalnızlıkların
Hasret çiçeklerinden işlediğim mendilime
Ne bir adım var artık
Görmeyi çok mu istedin ağlarken gözyaşlarımı
Her şeye yeniden başlıyorum sanırken
Budadın kolumu kanadımı
Aç istersen müziği son sesine kadar
Kaptır kendini bir oyun havasına
Babamdı
İçinde volkanlar patlayan
Buzdan bir dağdı
Hep yanan ama anlatamayandı
Babamdı
Anlaşılan tabiatta yorgun bu gece
Yağmur sessiz sessiz dinlerken geceyi
Rüzgâr essem mi esmesem mi gündeminde
Hep bu dağların yalnız sessizliği ağlattı beni
Geceleri dinlerken kimselerin duymadığı acıları
1-Başını kaldırmış gökyüzüne
Kim bilir aklında hangi düşleri
Kaybettiklerini arıyor belli ki
Kederle gölgelenmiş gözleri
2-Vurmuşum yükünü sırtıma
Şimdi ellerimden tutmuyor hiçbir yağmur
Hiçbir rüzgâr senin saçlarını uçurmuyor artık ömrüme
Ne değişen akşamların türküsü
Ne karargın gecelerin hüznü
Zincir vuramıyor artık gönlüme
Zaman da insafsızca mı durmuş ne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!