Sensizliğin hangi mevsimindeyim?
Gönlünü ben çocuğun gurbetine salıp
ölüp ölüp kaç kere dirildin,
bilir misin Melissa.
Sevgiler ölmez derdin;
söylesene ben yaşıyor muyum Melissa.
Ey bu gönül şehrimi bin kahr ile viran eden
Dumansız ateş yakıp bu sinemi külhân eden
Tüm kâinat derdinin mislini görür rahat durur
Cins i misli olmayan derde beni mekân eden
“Aşkın kışkırtıcı, başına buyruk, biraz da kurnaz.
Gökleri yarıp geçer, fütursuz feryadım hiç durmaz.”
Feryadımı duyunca yaşlı gök: “ Bu da kim? ” dedi.
Yıldızlar: “ Arşın kenarına gelen kim? ” dedi.
(…Evet)
Sevgilinin saçı sümbül, yanağı gül’dü,
Görmüştüm…
Bu tabiri yâre arz ettiğimde güldü,
Görmüştüm…
Bilmiyorum yaşamaya başladın mı?
Yoksa her günün girdabını alıp kollarına;
defalarca ölmekte misin?
Benim gibi…
Arasam seni dünyanın bir yerlerinde,
bulabilir miyim?
Sahilde, bir balıkçı kahvesinde
Akşamın hüznü işledi ta iliklerime
Seni ve ikimizi gömdüm denizin derinliklerine
Gözlerimin ıssız kentinde
Bir çöl kuşu öldürüldü
İçimde bir ayaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!