Aşkın alev oldu yanar içimde
Gelde şu halimi görde öğle git
Derbederim siyah yoktur saçımda
Biçare halimi görde öyle git.
Öyle git öyle git nazlım öyle git
Başı pare pare dumanlı dağlar
Firkat ile aşıp giden ben oldum
Eller göçün çekip gider yaylaya
Göçün çekip sarpa düşen gene ben oldum
Ben oldum da kara gözlüm ben oldum ben oldum
Vallah yanan ben oldum
Beklerim selâmın seher zamanı
Ilgıt ılgıt esen yel ile gönder
Engel olur ise dağlar dumanı
Mektupla geç kalır tel ile gönder
Aşk ateşi gül sinende coşarsa
Ben de bu dünyaya geldim geleli
Bir ahdına sadık yar bulamadım
Yağmurunan yağdım da yelilen estim
Yanmış yüreğime de kar bulamadım
Eğlen durnam eğlen bir sualim var
El ne bilir yar aşkına yandığım
Mecnun’a döndürüp del’eyler beni
Aşkın kemendini atar boynuma
Bağlar zülüfüne köl’eyler beni
Ateşten betermiş bu aşkın hali
Faydan yoksa tabiata insana
Ömrün gelir geçer boştan ibaret
Gelip geçicidir güvenme cana
Kanat çırpar uçar kuştan ibaret
Alıcı kuş gibi yırtıcı olsan
Gönül tohumunu boz taş üstüne
Mahsul alamazsın ekme boşuna
Üfleyip püfleyip doksan dokuzu
Bir yarar sağlamaz çekme boşuna
Can tutma kafeste bırak hür olsun
Bu ne biçim sevda imiş
Sinem kül oldu kül oldu
Yar sevmesi bela imiş
Zihn-i bal oldu bal oldu
Dosttan gelen acı taşlar
Arzuladım görem dedim sılayı
Toprağı değişmiş taşı değişmiş
Ne düğünü kalmış ne de halayı
Altınlı puşulu başı değişmiş
Türküleri vardı "Oy Gürcüm Gürc'üm"
Deli gönül hangi dala konarsın ölem konarsın
Senin tutulacak dalın mı kaldı gönül dalın mı kaldı
Ahu feryad ile niye yanarsın ölem yanarsın
Senin tutulacak dalın mı kaldı gönül dalın mı kaldı
Yerin yok yurdun yoktur nerde kalırsın ölem kalırsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!