Gül dikelim,güllensin tüm bağım,
ızFidanlarla yeşillensin,dağımız,
Bilgi çağı değimlidir,çağımız?
Silahlara ne gerek var, nedelim?
Gelin silahlara,veda edelim.
Saz çalarım mızrap ağlar
Hasretten gözlerim çağlar
Engel bana sıra dağlar
Çok özledim Hınıs seni
Eşi dostu akrabayı
Velat biramın dernayê,
Vi gurbetê hâvam nayê,
Bavo,bra huşgêhera,
Hasret mame dera dayê.
Gurbetliğê ketêm dara,
Ateş düştü sızılıyor
Yaralarım yaralarım
Her gün azıp yüzülüyor
Yaralarım yaralarım
Yavaş yavaş günler biter
Hasretim yar yüzüne
Ateş düştü özüme
Gittiğin günden beri
Uyku girmez gözüme
Yar ne diye ne diye
Başıma saldın belanı
Çekemez oldum çileni
Bak gör eserin köleni
Yetimim ben sensiz yetim
Gel gönül süsüm servetim
İşsiz güçsüz boş avare kalmışam
Eş dost diyip çok kapılar çalmışam
Koşturmaktan yorgunum bunalmışam
Yük ağır sırtımda vurgunum dağlar
Cep hasta halimi ne bilir sağlar
İşsizim avratla kavga ederim
Züğürdüm sefilim budur kederim
Boş avare kaldım serhoş gibiyim
Oğul uşak avrat ben derbederim
Bir iş bulup hemen çalışmalıyım
Hasret dağı kar boranın bitmiyor
Gönül bağım viran bülbül ötmüyor
Nazlı yarden ayrı düştüm düşeli
Yataklar dikenli uyku tutmuyor
Erisin hasretin dağı erisin
Geçmişimden muzdaribim,gelecekten umutsuz.
Koca ömrümü harcadım,her günüm geçti mutsuz.
Sefil,gariban sırtında,at oynatır çok sütsüz.
Yazıp haksız ehvalini,stresi atam derim?
Çabalarım hep boşuna,vitrin,rafta yok yerim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!