Mahmur Bakışlarına Beklettiğim Uykusuzluğum

İliklerine kadar ıslanmış
Sırılsıklam bir geceydi
Karanlığın inadını yağmalar gibi
Yine haramiydi ay ışığı yağmurları
Ve de ne yazık ki...
Yakamozların ahde vefalı gelişleri bile
Utanası etmemişti hala
Denizin gözlerin bakan umursamazlığını

Getirsinler demiştim ama
Çiçeklerin kıskanç nazarları değiyor diye
Kıyamamıştı rüzgarlar saçlarının kokusuna
Artık ne gelirdi ki elinden...
Sensizliğin belasına uyanan
Nur yüzlü bir merhamet
Boynu büküklüğüme acıdı da
Gül nefeslerinden kalma bir tusemi
Hasretinle soluklanan diyarıma
Estire durdu teselli kıvamında

Sen ise uyuyordun...
Dalgaların hangi türkümüzü söylediğinden habersiz
Sen ise uyuyordun...
Kimin heeeee deyişlerinle inlediğinden habersiz

Yüzümde vuslat vaktine dair
Mahçupluğun kızarıklığından mıdır nedir
Hayali yar buseli şair arayan
Sevda şiirleri dolanıyordu kıyıda
Oysa ki ben daha
Ellerindeki sıcaklığın bile rüyasından uyanmış değildim

Ahhh, ahhh...
Başını okşayan bayramlığı
Yetimliğine söz mü vermiştim sanki
Yine bir kaç ırmağı bendinden salayım diye
Gözlerimdeki mecraların el etek öper hali
Hala çözülüp çözülüp duran hıçkırık düğümüm

Hem nerede kalmıştı ki
Gün batımının yolunu gözlemiş
Gelin çeyizine yakışmaz diye
Damat bohçasına konulan şafak söküşü
Yoksa diyorum
Müebbetlik bir zindan özgürlüğü müydü
Yarimin mahmur bakışlarına beklettiğim uykusuzluğum