Aciz insan, neyine güvenip de kibirlenir, işler yüzlerce günahı?
Unutma; yarın yaşayacakların, dün yaşattıklarının barındıracak ahını,
Acıyla silinseydi tüm günahlarım, acımaz dökerdim elime kızgınca yağı,
Sen de gireceksin cepsiz kefene acizce, olsan da heybetli Kaf Dağı.
Mal, mülk için yersin hak; zanneder misin yoksa onlar seni kurtaracak?
Harap olmuş kalbindeki zambaklar dolusu ihtişamlı bahçe,
Seni, senin gibi anlamayanlara fark eder mi hiç anlattığın lehçe?
Ruhun derinliklerinde arşivlenmiş, beni yaralayan onlarca cümle,
Birini unutmak için vereceklerimin yanında aciz kalırdı binlerce akçe.
Sonbaharın döktüğü, çınarın havadaki yaprakları gibi raks etti zaman,
Doğdun, büyüdün ve gideceksin; peki nasıl anılacak senden geriye kalan hatıran?
Göç zamanın geldiğinde gözlerinden damla yaşlar akıtacak bir kaç uğurlayan,
Kum saati aktıkça, yukardan akan toprak zerreleri gibi azalacak seni hatırlayan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!