Sevmek...
Yasaklı bir ibadet benim için.
Günahlarımdan arınmak, özüme dönmek.
Manolyalardan olma, güllerden doğma, papatyalardan sevmek.
Sevmek nasıl bir şeydir? İnsan nasıl sever?
Sevildiği yer neresidir? Sevgiye dönmek var mıdır, mümkün müdür?
Yoksa kader sadece hüznü mü gösterir?
Bildiğin, sevdiğin yer orada mıdır, bekler mi?
Baksan görür müsün?
Kalbin severken pusulan mıdır?
Sevdiğin kadınları unutmadan, hepsini aynı yerlerinden severek yine de evin yolunu
bulabilir misin?
Geçtiğin aşklar, vardığın sevda, bulduğun yuva seni hatırlar mı?
Seni koynuna alıp, esirgeyip saklar mı?
Sevmek kabiliyet değil, zarurettir.
Ben yağmuru seven adam.
Cenneti, cehennemi hep içinde taşıyan.
Kendi şeytanıyla dost, kadınların postuyla müttefik ama hep tetik.
Kalplerin yüce kapısının sadık bekçisi, yağmurun kokusunda kulu.
En saklı mahreminde, sırrında ama hep sınırda olan.
Mahbubelerin derin gözlerinde her gün kendi cenazesini seyreden.
Gözlerine baktıkça ölümüne koşarak giden, kalbinde kaza namazları kılınan adam.
Kayıt Tarihi : 3.11.2019 04:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!