Mahkûmlar Şiiri - Yorumlar

Orhon Murat Arıburnu
23

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Ekseriya sabaha karşı
Kurşuna dizilir mahkûmlar
Bir sünger taşına döner
Ana sütünden yapılan heykel

Bari şu trampetler çalmasa,
İnsan gürültüye gitmese! ..

Tamamını Oku
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 30.11.2011 - 00:07

    kuyu ve kule teşbihine gelince bu şairlerin kişilklerine değil aralarındaki farka dair benim gözümde oluşan fotoğrafa ilişkindir.. Son 30 yıl içinde hakkında çıkan bütün yazıları takip ettiğim asaf usta için yanlış anlaşılmayla olası kurulabilecek bir anlamsal parallelliğe gönlümün el vermediğini söylemek hakkımın olması diğer şairin şairliğine bir halel getirmez..ama derecelendirmedeki fark bana böyle gözüküyor deme hakkımın da bulunduğunu düşünüyorum...kimseyi bu şahsi kanaatime zorlamaksızın...

    Cevap Yaz
  • Orhan Balkarlı
    Orhan Balkarlı 29.11.2011 - 23:59

    Burada kişisel olarak benim kurduğum rabıta üstadım, sizin bahsettiğiniz tarzda bir paralellik değil, bir etkilenme bir etkileşimden doğan Asaf Halet’in şiirlerinde bulunan şekil ve ahenk benzerliği ve şiirin arz ettiği bütünsellikti. Sanırım Naci Bey de ‘’kimden etkilenmiş?’’diye soruyordu.

    Yoksa elbette ki haklısınız. Asaf Halet nere, Orhan Murat nere. Şiir anlayışlarını, şairliklerini kıyas etmek kabil değil. Bilirsiniz Asaf Halet şiirde kelime kelime mana aramayı anlamsız bulur. Ona göre şiirin bütünü tek kelimedir. Yani şimdi Naci beyin gündeme getirdiği şiir de böyle bütünsellik arz eden bir şiir tıpkı Asaf Halet’in şiirlerinde olduğu gibi. Bilmem anlatabildim mi? Saygılar

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 29.11.2011 - 23:57

    sevgili naci...belki geçen yıldı..arıburnunun zampok eyin pi..yani ip niye kopmaz şiirini size özelden göndermiştim..hatırlar mısınız bilmem..aynı günlerde bu şiiri günün şiiri olması için de önermiştim...ben bir dadaist örneğin de burada yer bulmasından yanayım..ama asaf halet ile kıyas edilmesi konusunda ben asaf halet şiirinin ve birikiminin çok yukarlarda olduğunu düşünüyorum..bu da benim şahsi fikrim veya sizin tabirinizle benim çektiğim kişisel bir fotoğraf..esasen kaba bir tasnif içinde her iki şair de garip sonrası 1. yeni içinde zikredilen şairlerden..orhan arıburnu bir çok tarzı ve biçimi denemiş ve en belirgin yanı tuhaflık hissine tutkun ve yine bana kalırsa nümayiş yanlısı bir şair..

    öykünme konusuna gelince ses ve fonetik benzerliği biçimsel bir benzerliktir...zaten ben de bu husus şekilsel benzerlik (öykünme) olsa bile diyerek yazımın başında belirttim..ancak,ilaveten dedim ki anlam ve muhteva yönünden çok farklılar...

    durum budur

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 29.11.2011 - 23:16

    şekilsel benzerlik olarak bile olsa asaf haletle bir paralellik kurmaya içim el vermez..bostan kuyusundaki suya ay ışığında galata kulesinin aksinin düşmesi kuyuyu kule yapamaz..asaf halet daha postmodernizm çıkmadan bu kokuyu yerli ve doğulu zevklerle almış tarih efsane ve kozmoloji derinliği içinde hüzünlü bir yaşama şevkinin dilini kurmuştur..mevlanayı ecnebi dünyasına ilk tanıtıcılardandır asaf halet...üstelik hint ruh yapısına dair felsefeci ve yine bir çelebi olan filibeli ahmet çelebiden aldığı birikimi eser olarak almış ve bir rivayete göre onun müsveddelerini alan cemil meriçin bu konudaki özgün eseri olan ''ışık doğudan gelir'' yazılmıştır..asaf halet 49 sene içerisinde daima çizgi üstü tutarlı işler yapmıştır..kısaca özetlemek gerekirse dadaizm taklidi yapmaya çalışan birisi ile postmodernizmi çok önceleri hisseden bir şair arasındaki anlam yakınlaşması ne kadarsa o kadar yakındır iki şairin birbirine yakınlığı...

    Diye düşünüyorum..

    Cevap Yaz
  • Orhan Balkarlı
    Orhan Balkarlı 29.11.2011 - 21:41

    Çalıştığım yerden sormuşsunuz gibi bir şey oldu Naci abi.Ben size teşekkür ederim.Varlığınıza bin şükür

    Cevap Yaz
  • Orhan Balkarlı
    Orhan Balkarlı 29.11.2011 - 19:29

    Bilmiyorum şiirin şu son kısmındaki bol ünlemli ifadelerden ve bağımadan mı;

    Aaah Selim
    Vay Selim
    Bu insanlar kimin
    Benim

    Kööööör oolllll Selim

    Sinyali hocam Naci bey sorunca bana da Asaf Halet Çelebi'nin

    Nurusiyah

    bir vardım
    bir yoktum
    ben doğdum
    selimi salisin köşkünde

    sebepsiz hüzün hocamdı
    loş odalar mektebinde
    harem ağaları lalaydı
    kara sevdâma
    uyudum
    büyüdüm
    ve nûrusiyâha ağladım

    nûrusiyâha ağladığım zaman
    annem sûzudilâra idi
    ve babam bir tambur
    annem sustu
    babam küstü
    ama ben niçin hâlâ nûrusiyâha ağlarım
    nûrusiyâaah
    nûrusiyâaahhh

    Asaf Halet Çelebi

    şiirini hatırlattı.O açıdan ''Asef Halet olabilir'' dedimdi.

    Engin bilgilerinizden müstefidiz ve mutluyuz hocam.Saygılar

    Cevap Yaz
  • Nadir Şener Hatunoğlu
    Nadir Şener Hatunoğlu 29.11.2011 - 18:37

    Saygı ile.. Değerli kültür ve sanat adamımız Orhan MURAT ARIBURNU, 'Mahkûmlar' ı bizimle paylaşmak istiyor. Biz şiirde geldiğimiz yeri beğeniyorsak, önceki şairlerimizin rolü çok büyüktür.
    Kısa söyleşi tadındaki bu şiir benzetme, deyim ve tasvirden oluşmuş bulunuyor. Kimi esprili dörtlükler, taşlama türünde etkili ve kalıcı olabilir; ancak şiir olamaz diye düşünüyorum.
    Şair büyüğümüzü rahmetle anarken; antoloji.com/da kayıtlı 'Uyuzluk' başlıklı kısa şiirimle, ruhunu şadetmek istiyorum:

    ' Gözyaşlarıma tırmanıyorum ikide/bir.
    ' Sonra, yaşama zorunluğuna değince başım,
    ' Tutup kafamı kaşıyorum; -ensem dururken.-
    ' Tepemdeki cinlerin cümbüşüne
    ' Tempo tutmaktan sanıklığım,
    ' Bu tarihle başlar.
    ' Oysa, kafalar da uyuz olabilir. (Ankara:1971)
    *Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim-uzmanı*

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 29.11.2011 - 18:01

    Türkçesi yerine de efendim bana göre.

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 29.11.2011 - 17:17

    Sözünü etmişken Turgut uyarın ''Hasan Mutluluğu'' şirini de aslaım buraya

    Hasan Mutluluğu

    sen hainsin hasan , hasan sen
    ölüler evlerden morga
    morgtan mezarlara giderken
    hasan
    kendini mavi sanıp
    masmavi sanıp
    mavinin uzak bir kıyısında
    büyük gürültünün tam ortasında
    hasan sen
    açların kanı pompalarla çekilirken

    çıktığın yerdeki orman
    aslında denizden almıştır sesini
    kararmış bir toprağın bitki örtüsü
    kederlendirir baktığın suyu
    içtiğin suyu nemlendirmez bile
    hayatın hain bir ayraçtır katıldığın konuya
    hasan
    hasan , mutluluktur senin adın
    nasıl oluyorsa o anlamda
    bir gün ısıtılmış bir tabakta
    bir gün serin bir yatakta
    kanların ve mutsuzluğun sağladığı,
    hasan
    o nasılsa işte mutluluktur

    hasan , hasan oğlu hasan
    yarım dönmeli ve doğuya bakmalı
    güneştir sabahı çağırır
    ışık tutar geceye
    alacakaranlığın küçük hüznü
    öfkeye dönüşür bir yürekte
    kamçı parlar
    alacakaranlığın küçük hüznü yapışır bir ağacın köklerine
    köklerine hasan
    emzirir onu.

    hasan , sonuncu hasan
    sözgelimi mustafa'nın kardeşi olan hasan
    ölülerin de gözleri vardır hasan
    beyaz da çirkin olabilir
    sakindir uzay ve karnı toktur
    her şeyi hazırlamıştır
    beklemekten başka yapacak işi yoktur
    sen hasan
    sen hasan
    senin hiç başka işin yoktur
    mutluluktan başka
    mutlu ol hasan


    Turgut Uyar

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 29.11.2011 - 17:15

    hangi şiir olursa olsun okuyucu yüreğinin dili üzerinde bıraktığı bir tadı vardır..ekşi dersiniz , soğuk dersiniz , sevimli dersiniz ..yani bir ilk intiba kalır şiirin ırmağında yıkandıktan sonra üzerinizde..

    Arıburnu şiiri , bilinçaltındaki derinliklerin değil ama bilincin ilk kalemde ulaşılan yerlerinin tuhaflık araştırması gibidir..yenilikçi akıma yönelirken o ne nazım ne orhan veli ne ikinci yenicilerin anlam esaslı derinliklerinden daha çok bir nevi gevezelik denilebilecek soğuk ironiler üzerinden ve anlamsızlığa övgü mahiyetinde dadaist bir çizgiye doğru gitmiştir..Şairane değil bizzat şairanelikle alay eden şiirlerdir onun şiirleri...

    Örneğin ''zampok eyin pi'' isimli şiiri türk şiirinde dada için verilecek bir kaç örnekten biridir..Keza laleli şiiri de sizi bir anlamadan çok dadaist bir tekerleme zevkine taşır..


    Şairin sinemacılığı ,onun dönem sinemasının batılı değerleri ile haşır neşir olmasına yol açmıştır..Bu şiirde de idam mangası ve trampet çalınması görselliğinin ,yerli idam görselliği ile ilgisi olmadığı gibi sanki çelik bilek veya tommiks görselliğinde bir avrupailiği işaret ediyor..

    o gerek bizzat harfsel görselliği önem vermiştir...zaten şiirinin bütününde de görsellik esastır ve buna derinlik ve sarsıcılık taşımayan bir ironi katma gayreti içinde olduğunu görüyorum ben şahsen

    Kısacası o şiire alaycığılığın yüzeyselliğini getirmiştir...Doğrusu yazı teknolojisindeki gelişmeye bağlı sathi(yüzeysel) bilgi bombardımanı içinde gözleri kamaşan birisini andırıyor...

    Gibi şeyler geldi aklıma...

    Onun ''Selim'' başlıklı şiiri ...isme yazılı turgut uyarın ''hasan mutluluğu'' şiirini getirdi aklıma ..ancak selim şiiri, hasan mutluluğuna şekil ve şen hava , alaycılık yönünden benzese de , derin ironisine yaklaşamaz diye düşünüyorum turgut uyarın

    saygılarımla




    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta