* Mahinur Şiiri - Fatma Doğan

FATMA DOĞAN
MAHİNUR
Mahinur!
Gözlerine yıldırımları saklayan kadın.
Gururdan değil biliyorum başının dikliği.
Öfkenden de değil gözlerindeki ateşin harı.
Aşılmaz duvarlar örmüşsün kendine yalçın kayalar gibi.
Fethi mümkün olmayan surlar yükseliyor, yüreğinin kalelerinden.
Ne yanına ne de yörene yanaşamıyorum.
Aşkımın gölgesi, volta atıp duruyor ancak bir o yana bir bu yana
bir mahkum gibi, dolanıp duruyor bi umut avlularında.
Ah Mahinur;
Hiç umut vermez misin?
hiç mi açamam ,surlarında küçücük de olsa bir gedik.
neden böyle ketum ki sözcüklerinin dili?
sen bana bir ümit kırıntısı bile atmazken böyle.
ben şimdi sana ,nasıl diyeceğim hislerimi?
nasıl söyleyeceğim seni ölesiye sevdiğimi?
Söyle Mahinur,
Aşklara kafa tutmuş kadın.
Neden tüm kapılarını kilitledin böyle, aşka?
Hangi arsız duygulardan canın bezdi de İllallah geldi.
Hadi kapılarından sokmuyorsun ya içeri kimseyi.
Rüyalarına dahi yaklaşamazken ben
nasıl anlatacağım sana, gözlerine bile bakamadan halimi?
Ben senin gibi değilim ki ,Mahinur!
Benim meşrebim, huyum, suyum başka.
Ben ,kafa tutamam ki sen gibi aşka.
Engelleyemem kendimi, senin demir perdelerine rağmen.
Nasıl tutarım ki, içimde nefesi tutar gibi? Dizginlenemez sevdamı.
Daha ne kadar dayanacağım?
Bendeki bu sevda deli deli çağlayıp duruken.
Gönlümün kapılarını bile zar zor zapt ediyorum.
Dişlerimi sıkıyorum yanında aşkımı haykırmamak için
Söylememem için, ya alıp başımı gitmem gerek gözlerinin diyarından.
Ya da bir solukta dökülüp gidecek artık gönlümden dilime,
Bir bir aşkının kalemiyle yazdığım dizeler.
Ah Mahinur!
Zamanın seyrini durduran, kadın!
Takvimimin evveli sendin, ahirim sen olma.
Öyle tek bir ana hapsetme beni ,
Bugün sana dair zamanlar yüklüyorum takvimlerin kanatlarına.
Gözlerinden şiirler uçurmak istiyorum bir ömür boyu.
Beni sensiz bir zamanın yelkovanıyla kovma başından.
Bir anla artık Mahinur!
ben seni o aşka küstürenler gibi değilim.
O aşk cellatlarının kalpleriyle bir tutma yüreğimi.
Desen ki ne farkı var senin kalbinin diğer kalplerden?
Neyin fazla? Ötekilerden.
Mahinur,
insan daha tanımadan dinlemeden , başından savıp atar mı birini?
Tıklatmadan daha kapısını kazmayla kürekle kovar mı, adamı ?
Halbu ki ben Eşref vaktini kolluyorum senin,nice zamandır.
Sana öyle sözler demledim ki yüreğimin odun ateşinde
Öyle şiirler yazdım ki kimselere ne okunmuş ne de dokunmuş.
Ah be Mahinur!
Diyeceklerim var sana gözlerinin içine baka baka.
Ben görüyorum baktığımda gözlerinin gerisine gizlediğin kederi.
Biliyorum kabuğunun ardında, hassas kalbini nasıl sakladığını.
Yüzündeki her kıvrımın dilini anlıyorum Adan Z’ye.
Bilmiyorsun Mahinur!
Gözlerinden çarpan yıldırımlara ben siper ediyorum gövdemi.
Surlarını ben bekliyorum ne vakittir sana bile görünmeden.
Kapına dikileni ben kovuyorum senden önce, kimsin necisin diye sormadan.
Mahinur!
Etme eyleme,
Gönlümden dilime akıyor artık, asi bir sevda.
Bu günlerden sensin artık.
Vakit sevmek zamanı
Gözlerine baktırmasan da, itiraflara gebe yüreğim.
Biliyorsun, gözlerinde kaybolmaya da ,yüzüne haykırmaya da cesaretim var.
korktuğumdan değil, Mahinur!
Eşref vaktini kolluyor, gönül saatim.
Sana kıyamıyorum.
bırakamam seni arada kalmışlığın çaresizliğinde,
Can çekiştiremem yüreğine, karşında durup
O yüzden, dizelere döktüm, yüreğimde sana demlediğim tüm sözleri.
O yüzden kalbimin tercümanı olarak sana yazıyorum bu mektubu.
Eğer duymak isterse yüreğin, yüreğimin sesini.
Okumak istersen gözlerimden aşkının nasıl şiir şiir taştığını.
O zaman sen kendin aç kırk kilitli kapılarını bana
Ben zaten hep o kapıların önünde bekliyorum
Ellerimde yasemenlere tutunmuş, bir demet umutla.
Mektubumla ,ben o surların en yüksek burcundan haykırdım, sana olan aşkımı.
Hazırım senden gelecek tüm oklara göhsümü siper etmeye.
Ya vurur öldürürsün beni kendi ellerinle bugün bu burçlarda.
Ya alır yaşatırsın beni kalbinden içeri.
Zaman doldu artık.
Bu gün itiraf ve fetih vakti.
Aşılmaz surlarına dayandı yüreğim,
Mahinur!
Haberin olsun demedi deme.
Bugün ya sen,vurup öldüreceksin beni, gözlerinden fırlattığın oklarla.
Ya da ben fethedip yerleşeceğim mühürlediğin kalbine.
(FATMA DOĞAN 4 KASIM 2024 /TURHAL)