Ey Mahfuz,
Bir beden büyük değil mi ruhum bedenime.
Gökte takılıp kaldığı anda güneşin,
Yahut vakti atlandığında, yani yanıldağında
Bozuk saatlerin.
İşte öyle bir vakitte, ben bende kalan bir öfkeyim sadece.
Hani Mahfuz?
Nerede o dünya ki Mansur'a yar olmayan?
Hep mi yıpranan biz olacağız,
Çarkı tersine döndüğünde,
Yine bize mi işleyecek zaman?
Olur bir işkence tezgahı yüreğim,
Bir ben görünmem gözüne,
Onca kaybolan ömrünün arasından.
Bir şiir kaç özlem çeker,
Edebiyat bu felsefenin neresinde Mahfuz?
Esirgenmiş bir baba şefkati, uğrak bir yol olmuş gözlerine.
Bazen babalar sevmez biraz.
Felsefe değil, edebiyat değil bu.
Kırılmanın matematiğidir,
Ve matematik bazen acımasızdır biraz.
Bir ateş buhranı göğsümde salınan,
Yalnızlığın sancısı köstekli bir
Ölüm ulağı.
Yağmur kokuyor buralar yağmur.
Bu yağmurlar, ağladığını gizleyen
İktidari muhalifler mi Mahfuz?
Kayıt Tarihi : 24.11.2020 18:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)